Araplar, câhiliye devrinde içkiye düşkün oldukları kadar, kumara da düşkündüler. Özellikle geceleyin oynadıkları “Meysir”, bir çeşit kumardı. Meysir, on okla oynanırdı.
Bir deve kesilir, 28 parçaya bölünürdü. Yedi ok üzerine birer, ikişer, üçer vs. çizgi çizilirdi, üçü boş kalırdı, sonra da oklar çekilirdi. Boş çekenler, et alamazlar; öbürleri, ne çekmişse hisselerini alırlardı. Araplarda devenin ve deve etinin önemi dikkate alınırsa bunun, büyük bir kumar oyunu olduğu anlaşılır.
Kur’ân-ı Kerîm, hem içkiyi hem ezlâm denilen fal çekmeyi hem de meysir denilen kumarı, kesinlikle yasaklamıştır. Buna dair âyet, meâlen şöyledir:
“Ey inananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki, saâdete eresiniz.” (el-Mâide, 5/90)