Sümâme, Peygamberimize suikast yapmayı planlayan birisiydi. Bu sebeple Efendimiz (a.s), onun hakkında yakalama emri vermişti. Sonunda, Medine civarından geçerken nöbetçiler tarafından yakalandı ve Mescid-i Nebî'nin direklerinden birine bağlandı. Üç gün burada hapsedildi...
Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki: “Her kim, Vâkıa sûresini her gece bir defa okumayı âdet haline getirirse, ömründe fakirlik görmez.” “Vâkıa sûresi zenginlik sûresidir. Onu okuyunuz, kadınlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz.”..
Hâlık olan; Yaratan Allah (celle ve a‘lâ) ; kâinat bahçesini ve o bahçeyi ekip biçecek, faydalanacak insanı yarattı. İnsan; Özü itibariyle rûhlar ve melekler âlemine; bedeni itibariyle kâinâta mensup bir varlık olarak yeryüzünde gezdi dolaştı. Çoğaldı, yayıldı renk renk... Her bir insanda değişik bi..
Emînü'l-Ümme lâkabıyla anılan, ilk müslümanlardan ve aşere-i mübeşşereden olan sahâbî. Asıl adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrâh'tır. Kureyş kabîlesinin Fihroğulları'ndandır. Nesebi, Rasûlullah'ın nesebiyle dedelerinden Fihr'de birleşir...
Çocuklarımız arasında adil davranmamız ile ilgi Peygamber Efendmiz (s.a.v) 'den bazı hadisi Şerif mealleri şöyledir: "Çocuklarınızı öperken bile onlar arasında adil davranınız." Resulü Ekrem (s.a.v) buyuruyor: "Allah'tan korkun, evlatlarınızın arasında adaletten ayrılmayın.”..
Peygamber Efendimiz (s.a.s), kaynaklardan öğrendiğimize göre sadece iki sahabîye "Anam-babam sana feda olsun" iltifatını buyurmuştur. Bunlardan birisi Sa'd b. Ebî Vakkâs (r.a)'tır. Diğeri ise Zübeyr b. Avvâm (r.a)'dır...
Serzeniş ve şikâyette bulunmak, tıpkı ilaçla rahatlamak gibi nefsi rahatlatan bir davranıştır. Bu, âlim bir zatın yapmayacağı bir davranıştır. Böyle bir durumda, Rabbinin, kendisine mubah kıldığı şekilde tedavi ile rahatlamak, derdini insanlara anlatarak rahatlamaktan daha hayırlıdır...
Hz Ömer (r.a.) devrinde Bizanslılarla yapılan muharebede birçok Müslümanla birlikte esir düşmüştü. Bizanslılar, ellerine geçirdikleri esirlere önce Hiristiyanlık telkini yapar, kabul ettiği takdirde serbest bırakırlar, aksi halde çeşitli işkencelerle öldürürlerdi...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), başına gelen birbirinden çetin ibtilâları büyük bir olgunlukla karşılamış; çizgisini, moral ve motivasyonunu asla kaybetmemiştir. Peki, bu kadar sıkıntı, tasa, imtihan içerisinde nasıl oluyordu da o mübarek çehresinden tebessüm hiç eksik olmuyordu! Her şeyden önce O’nu..