İmam Nevevî ve Duası, büyük İslâm âlimi ve şüphesiz Allah’ın sevgisini kazanmış büyük evliyasından biri olan İmam Nevevî Hazretleri’nin ibretli hayatını ve her gün okumayı âdet haline getirdiği zikir ve duasını içeren kıymetli bir eser...
Ey bu mecliste bulunanlar! Yaptığınız hatalar için bize özrünüzü beyan ediniz. Ben hâle bağlıyım, geçmişinizi anmam. Ben bugünü düşünürüm, geleceğe önem vermem. Ben dilsiz olurum, suçunuzu yüzünüze vurmam. Sağır olurum, geçmişte yaptığınız hataları dinlemem. Bunları yaptığım için ceddim benimle ift..
Peygamberimiz (a.s); Hudeybiye umresine giderken, Ebva köyüne uğramıştı.(1) Annesi Hz. Âmine’nin kabrini ziyaret için Yüce Allah’tan izin istemiş, izin verilince de(2) gidip kabrin üzerini eliyle düzlemiş(3), ağlamış, yanındakileri de ağlatmıştı.(4) ..
Fitre sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve temel ihtiyaçlarından başka en az nisab mikdarı bir mala sahip bulunan her müslüman için verilmesi vacib olan bir sadakadır. Buna yalnız "Fitre"de denir. Fıtrat sadakası, sevab için verilen yaratılış ikramı demektir. ..
Bir kimse, kendi zekatını fakir bulunan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine...) ve füruuna (çocuklarına, çocuklarının çocuklarına...) veremez...
İtikâf lûgat deyiminde bir şeye devam etmek manasındadır. Bir şeye devam eden kimseye de mutekif (itikâf yapan) denir. Şeriatta ise itikâf: Bir mescidde veya o hükümdeki bir yerde itikâf niyeti ile durmaktan ibarettir. ..
Bin aydan daha hayırlı olan bu nadide geceyi idrak etmeyi Cenab-ı Rabbimiz nasip eylesin değerli müslümanlar. Esenlik ve selamet gecesi olan kadir gecesiyle ilgili bazı ayet ve hadisleri ve Değerli Hocamız Abdullah Demircioğlu' nun 1993 yılı Kadir Gecesi konulu konferansını istifadenizie sunuyoru..
Bazı büyükler şöyle der: “Sakın, sonunda özür dileyecek işi yapma.” Ama bu kelâm benim için değil. Kürsüye çıktığım an sizleri göremiyorum. Sözlerimi sarf ettikten sonra kalp canibimde kimseyi bulamıyorum. Dolayısıyla hata ettiğim, yüzüne bakamayacağım ve özür beyan edeceğim şahsı göremiyorum. Bu..
Bir nevi korkunç bir yağmur, her tarafın sularla kaplanması, evlerin sular içinde kalışı, insanların birçoklarının boğularak ölmeleri ve hayvanların telef olmaları.....
Câhiliye döneminin az sayıdaki muvahhidlerinden olan Ebû Zerr'i-Ğıfârî (r.a), İslâmlığını şöyle anlatmıştır:..