Zulm arama sonuçlarına ilişkin 18 adet haber veya videoyu aşağıda görüntüleyebilirsiniz.
"Ez-zulmü zulümâtün yevme’l-kıyâme / Zulüm, (zalim için) kıyamet günü karanlıklardır.”(Buhârî, Mezâlim, 8)
18-03-2025 160Hz. Ömer, Hz. Peygamberin ashabı arasında “adalet” denilince ilk akla gelen isimdir. Yine o; Allah’ın emirlerini yerine getirmedeki gayreti, ciddiyeti ve kararlılığı ile bilinir. Ömer’in bulunduğu yerde; batılın, haksızlığın, adaletsizliğin ve zulmün vuku bulması mümkün olmadığı için Hz. Peygamber ona hak ile batılı ayıran anlamında “el-Faruk” lakabını vermiştir. Adalet ve hakkaniyet sahibi olması sebebiyle Hz. Peygamber onun görüşlerini önemser, onunla sık sık istişare ederdi.
01-08-2015 20134Allahü Teâlâ'nın rahmet, mağfiret ve bereketinin on sekiz bin âlem üzerine sağanak sağanak yağdığı Ramazan-ı Şerif'in şu mübarek günlerinde başta Filistin, Suriye ve Irak olmak üzere zulme uğrayan bütün müslüman kardeşlerimize ve diğer mazlumlara Rahmet-i Rahmân'ın, Nusrat-ı İlahiyye'nin an karibu'z-zamanda ulaşmasını niyaz ederiz.
18-07-2014 12983“Allah’ım! Receb’i ve Şa‘bân’ı bize mübarek kıl ve bizleri Ramazân’a kavuştur.”1 Üç aylar; kandil gecelerinin, iftarların, teravihlerin ve Kur’ân ayı olan Ramazan ayının yaklaştığının ilk işaretlerindendir. Müjde aylarıdır. Af ve mağfiret aylarıdır. Üç aylar Peygamberin (s.a.s) mübarek dilinden medh u senâ edilmiştir. Cenâb-ı Allah ayet-i kerimede: “Allah indinde ayların sayısı on ikidir. Bunların dördüne eşhuru hurum, yani haram aylar denilmiştir. Bu aylarda günah işleyerek, nefislerinize zulmetmeyiniz”2 buyurmuştur.
30-04-2014 21453Ey kardeşim, bilmiş ol ki Allah Teâlâ insanı iki muhtelif şeyden yaratmıştır. Birincisi cisimdir ki bu zulmânî, kesif [katı, donuk, yoğunluğu bulunan], sonradan meydana gelen ve bozulmayla yüz yüze olan, organik ve kimyasal bileşiklerden oluşan ve de varlığının devamını haricî faktörler olmaksızın sağlayamayan mürekkeb bir yapıdır.
28-09-2013 33587Hz. Peygambere vahy edilen emirlerden ve ahlaki kurallardan biri de onun adalet ölçülerine uyması, etnik kökeni ve inancı ne olursa olsun herkese ve her şeye adaletle davranması ve kesinlikle zulümden uzak durmasıdır.
24-06-2013 12234Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubaliliklerini iğrenç tablolar hâlinde bizlere naklediyorlar. Kabul etmek lâzım ki Abbasiler de onlardan geri kalmadılar. Onlar da ulemâya zulmederek denâetlerini ve şenaâtlerini sergilemekten çekinmediler. İmâm-ı Azamları, Ahmed b. Hanbelleri hapishanelerde çürütüp, kırbaçların altında inlettiler. Mu’tezile mezhebini teşvik ve terviç etmek için akla hayâle gelmedik işkencelere başvurdular. Halife-i Müslimin adıyla ortaya çıkan bazı mahlûklar, “Kur’ân mahlûktur” sözünü kabul etmedikleri için, mezhep imamlarını ezaya cefaya maruz bıraktılar.
16-04-2013 18338İstiğfârın en faziletlisinin şu dua olduğu rivayet edilmiştir: Ey Allahım! Sen benim rabbimsin. Ben ise kulunum. Sen beni yarattın. Ben ise gücüm yettiği kadar senin ahdinde ve va'dinde bulunuyorum. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınıyorum. Benim üzerimdeki nimetlerini ikrar ve itirâf ediyorum ve aynı zamanda nefsimin üzerine günâhımı ikrar ediyorum. Muhakkak ben nefsime zulmettim. Günâhımı itiraf ettim. O hâlde daha önce yaptığım ve gelecekte yapacağım günahlarımı bana bağışla. Çünkü bütün günahları bağışlayacak olan ancak sensin. Senden başka hiç kimsenin buna gücü ve kuvveti yetmez. (Buharî, Şeddad b. Evs'den)
26-01-2013 24888İnandığı yüce değerler sebebiyle, müslümanın başkalarını taklide asla ihtiyacı yoktur. İnsan daima en doğru ve en güzel olana talip olmalıdır. Durum bu olduğuna göre, insanların en hayırlısı en faydalı olandır sözünü unutmadan, herkese mümkün olduğunca faydalı olmak insanî bir görevdir. İnsan zayıf yaratılmıştır. Tek kelime ile gerek zulmü ile olan firavunlar, nemrudlar da nihayetinde birer insan idiler. Dünyayı ağlattılar, geldiler ve gittiler. “Ve hisâbuhum âlellâh” Onların hesabı Cenâb-ı Allah’a aittir.
30-12-2012 16700Ey kardeşim, bilmiş ol ki Allah Teâlâ insanı iki muhtelif şeyden yaratmıştır. Birincisi cisimdir ki bu zulmânî, kesif (katı, donuk, yoğunluğu bulunan), sonradan meydana gelen ve bozulmayla yüzyüze olan, organik ve kimyasal bileşiklerden oluşan ve de varlığının devamını haricî faktörler olmaksızın sağlayamayan mürekkeb bir yapıdır. Diğeri ise, münîr [aydın], idrak eden, fail, muharrik (hareket ettiren), müessir, cisim ve organları tamamlayan müfred (tekil) bir cevher olan ruhtur. Allah Teâlâ cesedi besin maddelerinden meydana getirdi ve kanın molekülleri ile büyüttü. Bu binanın temelini kurdu, direklerini dikti, etrafını sınırladı ve kendi emrinden mükemmel ruh cevherini onda ortaya çıkardı.
05-12-2012 16987Oruç üç derecedir: a) Avam'ın orucu b) Havassın orucu c) Ahass'ul-Havass'ın orucu Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenâsül uzvunu şehvetlerden sakındırmaktır. Yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır. Havass Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir âzaları günah-lardan uzak ..
Zulüm var oldukça, zulme karşı direnç ve erdemli duruş da devam edecektir ve etmelidir. Müslümanın mücadelesi de adalet ve zulüm mücadelesidir. Direnci kırmak için başka şekillerde yorumlansa da bu böyledir...