Bu ayın feyiz ve bereketi ifade buyrulurken Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Ümmetim Ramazân’da ne türlü hayır ve bereketin olduğunu hakkıyla bilselerdi, bütün senenin Ramazân olarak devam etmesini isterlerdi” demiştir. (Riyazü’s-Sâlihîn, II, 489; Ali el-Müttaki, Kenzul-Ummâl, VIII/478; Heysemî, Mecmâ..
Hz. Peygamber (s.a) önce kabirleri ziyaret etmeyi yasakladı, sonra izin verdi.(1) Umumi olarak kabirlerin ziyareti, ölümü hatırlamak ve ibret almak için müstehabdır. Salihlerin kabirlerini ziyaret etmek ise ibret almakla beraber teberrük için müstehabdır...
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su ..
Bir şey istemek üzere sana başvuran fakirleri önce araştır. İhtiyacı olmadığı halde fakirlik gösterişi yapan yalancı, düzenbaz, münafık birisinin hile ile senden bir şey almasına fırsat vermemeye çalış...
Bir nevi korkunç bir yağmur, her tarafın sularla kaplanması, evlerin sular içinde kalışı, insanların birçoklarının boğularak ölmeleri ve hayvanların telef olmaları.....
Tefvîz (işi Allah’a havale etmek) hususunda iki ince nokta vardır. Birincisi: İşlerden en hayırlısını seçmek, ancak bu cihanın her zerresine vakıf olan ve bütün işlerin hâl ve durumunu ve hepsinin gizliliklerini bilen kişiye yakışır. Yoksa bu vasıfları taşımayan kişinin ‘hayırlı ve faydalıdır’ di..
Bir kimse, kendi zekatını fakir bulunan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine...) ve füruuna (çocuklarına, çocuklarının çocuklarına...) veremez...
Fitre sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve temel ihtiyaçlarından başka en az nisab mikdarı bir mala sahip bulunan her müslüman için verilmesi vacib olan bir sadakadır. Buna yalnız "Fitre"de denir. Fıtrat sadakası, sevab için verilen yaratılış ikramı demektir. ..
İhlâs ehli bu meselede farklı görüş ve uygulamalar içinde olmuşlardır. Bazıları, alınan bağışların gizlenmesi gerektiğini uygun görmüş ve bunu iffet ve hayâya daha münasip bulmuştur. ..
İslâmî disiplinlerin bir konuda öncelikle başvuracakları temel kaynaklarından ilki Kur’ân’dır. Kur’ân bu konumunu Allah kelamı ve ilâhi emirlerin yazılı bir metni olmasından almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) ise Kur’ân’ı tebliğ, tebyîn ve uygulayan Allah’ın elçisidir. Bu yüzden dini ilimlerle alaka..
Hacı Mustafa Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinin oğlu Abdulkadir Efendi şöyle anlattı: Bir gece Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri, Malatya'da zikrullah yaptırıyordu. Baktım halka neşeli değil. İhvanlar zoraki çalışıyorlar...
Hakk’ın kuvvetini, kudretini görmeden halkın elinden tek şey almam. Hakk’ı görmeden, halktan bir şey almamaya yeminliyim; bir lokma dahi almam. Ne yerim, ne içerim, öldüğüm zaman da Aziz ve Celil olan Hakk’a uçarım...
Vaktiyle bir şeyh-i kâmil, yıllarca yanında yetiştirdiği müridini imtihan etmek ister. Onun eline iri bir pırlanta verip:..
Efendimiz (s.a.s): “Allah güzeldir ve güzelliği sever,”1 ve yine: “Allah her konuda ihsanı (incelik gösterilmesini) emretmiştir:..
Tasavvufta zikir ve sohbet meclisleri müridin yetişmesinde, maneviyatta yükselmesine sebep olan en önemli meclislerdendir. Mürid, mutlaka bu meclislere iki eli kanda dahi olsa iştirak etmelidir...
Yaratılan her şeyin bir ömrü olduğu gibi, bu dünyanın da bir ömrü vardır. Bir gün gelecek, bu âlemden ve üzerindeki yaratılmışlardan bir eser kalmayacak ve kainattaki bu mükemmel nizam bozulacak ay, güneş ve yıldızlar birbirine çarpıp parçalanacak, dağlar pamuk gibi atılacak ve her şey mahvolacaktır..