Halvet, dinin selameti, nefis ahvalinin yok olması, amelin Allâh için yapılması içindir. Keşf ve Fetih mülahazasıyla yapılan halvet fitneye düşme demektir. Taleb edilecek istikamettir; keramet değildir. ..
Ömer b. Abdülaziz, ümmetin meşru kabul ettiği yegane Emevî valisidir. Ömer b. Abdülaziz’in bir rahleye ihtiyacı vardı. Kâtibi Müzâhim’den çarşıya gidip bir rahle almasını istedi...
Âlimlerden bir zât, yine bir gün Bâyezid hazretlerini görünce çok sevmiş, zekâ ve anlayışını ölçmek için: 'Güzel çocuk, namaz kılmasını biliyor musun?' diye sormuştu. Bâyezid-i Bestâmî(k.s.) de:..
Menkıbeye göre "Yunus, üç bin şiir söylemiş, bunları araştırıp toplamak ise Molla Kasım (v.1420) isimli bir âlime nasip olmuştur. ..
Kays, herkese çok ihsanda bulunan, isteyenlere borç para veren cömert bir zattır. Bir gün hastalanır. Ancak tanıdıkları ziyaretine gelmezler...
Peygamberimizin iki kürek kemiği arasında, peygamberlik mührü (bir çeşit sembol) bulunduğu, ashâb-ı kirâm tarafından belirtilmektedir...
Hz. Ömer (ra) anlatıyor: "Peygamberimizin huzuruna Hevazin kabilesinden bir takım esirler getirilmişti. İçlerinde emzikli bir kadın da vardı. Ancak bu kadın, çocuğunu kaybetmişti. ..
Yüceler yücesi Allah Teala buyurdu ki: "Bir zaman Allah peygamberlerden ahit almıştı: 'Ne zaman size bir kitab ve hikmet verirsem ve sonra size bir peygamber gelip onu tasdik ederse, ona mutlaka iman edecek ve yardım edeceksiniz." (Âl-i İmrân, 3/81) Başka bir ayet-i kerimede ise şöyle buyurmakta..
Ölenin arkasından dua okunur mu, okunursa bir faydası olur mu, sağ olan bir kimsenin ruhuna dua edilir mi? sorusunun cevabı Peygamberimizin aşağıdaki sözlerinden anlaşılmaktadır...
Ey cemaat! İçinize sinen manevî şeytanın boynunu, kelime-i tevhidi ihlâsla söyleyerek kırınız. Mücerred kelime ile yetinmeyiniz. Tevhid kelimesi şeytanı yakar; fakat onu tam söyleyebilmek mesele. O büyük kelâm, iman sahiplerine nur, şeytan tayfasına ateş olur. Kalbinde binlerce ilâh yattığı hâlde ..
Bir Türk, bir Arap, bir Acem ve bir de Rum birlikte yolculuk ederlerken birisi kendilerine “bununla bir şeyler alırsınız” diyerek bir miktar para verir. Dört adam ve dördünün dili de ayrı. İhtilâfa düşerler. Fars olan der ki:..
İmam-ı Gazali hazretleri, ‘‘Anatomi ve astronomi ilimlerini bilmeyen, Allahü Teâlâ’nın varlığını ve kudretini iyi anlayamaz’’ buyuruyor...
...Hz. Peygamber ve bütün peygamberler, “O peygamberler ki Allah’ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar.” (Ahzâb, 33/39) âyetinde ifade edildiği üzere korkusuzdurlar. ..
Bağdad halkından birisi Pîr Abdülkâdir Geylânî'ye gelerek: “Babamı rüyada azab içerisinde gördüm. Bana, 'Şeyh Abdülkadir’e git, bana dua etsin. Belki Allahü teâlâ beni azapdan kurtarır.' dedi...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), başına gelen birbirinden çetin ibtilâları büyük bir olgunlukla karşılamış; çizgisini, moral ve motivasyonunu asla kaybetmemiştir. Peki, bu kadar sıkıntı, tasa, imtihan içerisinde nasıl oluyordu da o mübarek çehresinden tebessüm hiç eksik olmuyordu! Her şeyden önce O’nu..
1. Sûrî ve kevnî keramet: Hissi ve maddî bir keramettir: Tayy-i mekân, su üzerinde yürümek, ihtiyaç zamanında yenecek ve içecek bulmak... gibi...