Peygamberimiz (s.a.s): “Aziz ve Celil olan Allah, yenilecek bir şeyi yiyip veya içilecek bir şeyi içip de, bundan dolayı kendisine hamd eden kulundan muhakkak razı olur” buyurmuştur...
Abdullah b. Abbâs (r.a) der ki: "Rasûlullâh (a.s)’ın gece, nasıl namaz kıldığını göreyim diye, zevcesi olan teyzem Meymûne binti Hâris’in evinde yattım. O zaman, ben on yaşlarında idim." ..
“Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 65)..
Rasûlullâh'ı (s.a.s) sevmek ve O'na cân u gönülden bağlanmak, her müminin şiârıdır. Bu husus Kitabımız'da sık sık vurgulanır...
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemiz; zeki ve bilgili olmasının yanısıra, Efendimizin eşi olması hasebiyle de pek çok şeye vâkıf idi...
"Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi yemesinden daha hayırlıdır."..
Ebû Hureyre'den rivayet edilmiştir: "Ebû Hureyre’nin canı elinde olan Allah’a yemin olsun! Rasûlullâh (s.a.s) ile ailesi, dünyadan ayrılıncaya kadar üç gün arka arkaya buğday ekmeğinden doya doya yememiştir."..
İslam’a göre, bir kimsenin vahiy alan bir peygamber olabilmesi için hiç de mucize göstermesi gerekmez. Zira bir kimse peygamber bile olsa, her şey insana değil Allah’a bağlıdır ve onun emriyle meydana gelmektedir...
Bedir Gazvesi, miladî 624 yılında Bedir kuyularının bulunduğu meydanda vuku bulmuş, savaşı Allah'ın inayetiyle müslümanlar kazanmıştır. Bedir Gazvesi’nde muhacirlerden şehid olan altı sahabî şunlardır:..