Zeyd b. Sabit der ki: “Ebu Eyyub’un evine indiği zaman Rasûlullâh’ın yanına ilk önce girip ona tereyağı ve sütle yapılmış bir çanak tirit takdim eden ben idim ve: ‘Bu çanağı annem gönderdi’ dedim.
Rasûlullâh aleyhisselam:
‘Allah onu bereketli kılsın!’ diyerek dua etti.
Ashabını çağırdı, onu yediler.
Yemeğin arkası kesilmeden, Sa’d b. Ubâde, uşağının başında üzeri örtülü bir çanak tirit ve haşlanmış kemik söğüşü ile kapıya gelip içeri girdi. Malik b. Neccar oğullarından, sıra ile Rasûlullâh’ın kapısına üç-dört yerden yemek taşınmadığı bir gece yoktu.
Bu, Ebu Eyyub’un yedi ay kaldığı evinden ayrılıp kendi evine taşınıncaya kadar devam etti.”(1)
Sa’d b. Ubâde ile Es’ad b. Zürâre’den her gece birer çanak yemek gelirdi.(2)
Sa’d b. Ubâde; etle veya sütle veya sirkeli zeytinyağıyla veya tereyağıyla yapılmış tirit gönderirdi.
Bunlardan en çok gönderdiği de, etli tiritti.(3)
Ebu Eyyub Halid b. Zeyd el-Ensarî de der ki:
“Rasûlullâh’a biz de daima akşam yemeği yapıp gönderirdik.
Kalanını bize geri çevirdiği zaman, ben ve Ümmü Eyyub, Rasûlullâh’ın elinin değdiği yerleri araştırarak oralardan yer ve bununla teberrük ederdik.
Yine bir gece yapıp gönderdiğimiz soğanlı veya sarımsaklı yemeği Rasûlullâh geri çevirmişti.
Onda elinin izini göremeyince, korkarak yanına gittim ve:
‘Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun!
Sen akşam yemeğini geri çevirdin. Fakat onda elinin izini göremedim? Hâlbuki ben ve Ümmü Eyyub geri çevirdiğin yemekte senin elinin değdiği yerleri araştırmakta ve bununla teberrük etmekte idik’ dedim.
Rasûlullâh:
‘Ben sizin görüşemediklerinizle görüşen, meleklerle fısıldaşan bir kimseyim.(4)
İnsanı rahatsız eden şeyden melekler de rahatsız olurlar.(5)
Ben sizler gibi değilim: Arkadaşımı [Cebrail’i] rahatsız etmekten korkarım!’ buyurdu.(6)
Kendisine:
‘Haram mı dır o yemek?’ diye sordum.
Rasûlullâh aleyhisselam:
‘Değildir! Fakat ben kokusundan dolayı ondan hoşlanmadım!’ buyurdu.
Kendisine:
‘Senin hoşlanmadığın şeyden ben de hoşlanmam!’ dedim.(7)
Rasûlullâh aleyhisselam:
‘Siz onu yiyiniz!’ buyurdu.
Bunun üzerine biz ondan yedik ve Rasûlullâh’a bir daha o sebzeden yemek yapmadık.”(8)
Bir gün Ümmü Eyyub’a:
“Rasûlullâh senin kocanın evinde yedi ay oturmuştu. Rasûlullâh’ın en sevdiği yemek hangisiydi?” diye sorulmuştu.
Ümmü Eyyub:
“Onun ne kendisi için bir yemeğin yapılmasını emrettiğini gördüm, ne de bir yemeği yerdiğini gördüm.
Kendisine herise yapar, hoşuna gittiğini görürdük de, ona bu beş, altı yahut on günde bir hazırlanırdı” dedi.(9)
(1) İbn Sa’d, Taba kât, I, 237, Semhûdî, Vefâu’l-Vefâ, I, 265-266.
(2) Semhûdî, Vefau’l-Vefâ, I, 266.
(3) Semhûdî, Vefâu’l-Vefâ, I, 266.
(4) İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, II, 144.
(5) Süheylî, Ravdu’l-ünüf, IV, 279.
(6) Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 462, Semhûdî, Vefâu’l-Vefâ, I, 266.
(7) Müslim, Sahih, III, 1623.
(8) İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, II, 144.
(9) Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, I, 267, Semhûdî, Vefâu’l-Vefâ, I, 266.