Rasûlullâh (s.a.s), şaka ve lâtife yapmayı sever, kendisi ile şakalaşılmasından da hoşlanırdı.
Rasûlullâh (s.a.s), şaka ve lâtife yapmayı sever, kendisi ile şakalaşılmasından da hoşlanırdı. Örneğin bir gün, samimiyet ve sadeliğinden ötürü pek sevdiği Zahir adında birine, arkadan belli etmeden yaklaşıp kollarından tutarak, şöyle haykırdı:
“Kim bu köleyi satın almak ister?”
Zahir, başını çevirip karşısında Rasûlullâh’ı görünce, bundan çok memnun oldu ve:
“Ey Allah’ın Elçisi! Kimse çıkıp da benim gibi basit ve değersiz biri için para vermez!”
Bunun üzerine Rasûlullâh şöyle karşılık verdi:
“Ama senin değerin Allah’ın nazarında büyüktür.”(1)