Hazreti Ali Kerremullahi veçhe Efendimiz bana dönüp dedi ki: - Evlat, gözlerin bize benzer. Benim gözüm senin olsun, senin gözün de benim olsun. ..
Bir gün bir evde zikrullah yapıyorduk. O sohbette o ihvan da bulunuyordu. O ihvan zikrullah esnasında kendi kendine "Ben derviş olmadan evvel "Sen dervişsin" diye beni sürgüne gönderdiler, kaderimde varmış derviş oldum. Şimdi yakalanırsak benim halim ne olur." diye düşünerek vesveselenir, korkuya d..
Hani o kâtibin tarif ettiği dualar var ya, o dualar hürmetine Cenab-ı Hak Celle Celaluhü Hazretleri beni affedip, lütuf ve ihsanlarda bulundu... ..
Bir gece rüyamda baktım ki Hasan-ı Şazeli Hazretleri kendi halifeleri zincirinde benim için yer açarak iki veya üçüncü halifesi sırasında bana yer veriyordu. ..
Hayri Babamız anlatıyor: Beraber Diyarbakır'dan, İdris Ağanın Hanına gittik. Şeyhim Hacı Muhammed Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri şöyle orada bulunan dereye aşağı doğru gitti. Ben de istirahat için sırtım üstü yattım, gözümü yumdum, bir de baktım, iki güvercin aşağıdan dere boyundan uçarak geldi..
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri müritlik devresine ait bir olayı şöyle anlatıyor: Bizim Malatya, Van tarafından Şeyh Enver Efendi isminde bir zat geldi. Kılığı ve kıyafeti ile ve her hal ve hareketi ile derviş ve şeyh olduğu bilinip anlaşılıyordu. Kendisine bir hizmet edip duasını almak iç..
Hacı Mustafa Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri henüz Rüştiyeli iken eniştesi Hafız Nafiz Efendi onu Gümüşhanevi tekkesine götürür. Hacı Mustafa Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri ilk olarak buradaki postnişin (Zâfiranbolulu) Safranbolulu İsmail Necati Kaddesallahu Sırruh Hazretlerinde..
Dünya üzerinde vukua gelen ve birçok insanın ölmesine, çok büyük zararlarına yol açan, hepimizin korkup tir tir titrediği başta depremler olmak üzere, rüzgar ve benzeri olaylar karşısında insanoğlu acizdir. ..
Efendimizin yüreğinden ve nurundan bir parçadır Hz. Fâtıma. Sevgi, şefkat, sadakati ve tavrındaki benzerliğiyle; “Babasının annesi”dir. Hazreti Meryem’in saadet asrına izdüşümüdür. Sevenini cehennemden uzak tutandır...
Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüşt..
Ebû Talib’in oğlu olan Hz. Ali (k.v.), soy itibarıyla Abdulmuttalib b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Kusay’a ulaşır. Annesi Fâtıma binti Esed b. Haşim b. Abdi Menâf’tır. Annesi ilk defa bir Haşimî dünyaya getiren kadın olarak bilinir. İslam üzere hicretten sonra Medine-i Münevvere’de vefat etmiştir. Hz. Al..
Her şey bir şeydir, cahil ise hiçbir şeydir diyen dinimiz, alimi baş tacı yapmıştır. En yüksek rütbenin ilim rütbesi olduğunu söylemiştir. Hatta alimlerin mürekkebi şehidlerin kanından daha üstündür...