Bir derenin kıyısında, yüksekçe bir duvar vardı. Duvarın üstünde de susamış, dertli bir adam duruyordu. Suya ulaşıp susuzluğunu gidermesini duvar engelliyordu. Zavallı adam gözünün önündeki suya ulaşmak için adeta balık gibi çırpınıyordu...
Her yıl özlemini çektiğimiz vatanımıza bin bir meşakkat içerisinde geliriz. Aslında biz gurbetçilerin çilesi, tatile vatana gelme özlemi, tatil bitip de buradan döndükten sonra başlar. Dostlar “hoşgeldine” gelirler, karşılıklı ziyaretleşmeler ve bu esnada hep gelecek yıla ait izne gidiş hazırlıklar..
Tasavvufta, manevî yolda yürümeye ve bu alanda geçirilen manevî merhalelere genel olarak seyr u sülûk ismi verilmiştir. Esâsen seyr ve sülûk kelimelerinin lügat anlamı birbirinden pek farklı olmayıp, her ikisi de “yolda yürümek” manasına gelir. ..
Bir an olsun düşüncelerden vazgeçsen ne olur? Balık gibi bizim denizimize dalsan, orada dalgalar yutsan ne çıkar? Düşüncelerinden uyur, onlardan vazgeçersen Ashâb-ı Kehf’ten sayılırsın, düşüncelerden mukaddes, münezzeh bir nur kesilirsin; ne olur bu hale gelsen!..
Yüce Allah: “Şüphe yok ki, Allah katında sevabı en çok ve derecesi en yüksek olanınız, en fazla çekineninizdir” buyurmuştur. Ebû Sa’îd el -Hudrî demiş ki: “ bir adam Peygamber’e (s.a.s) geldi ve: “Ey Allah’ın elçisi! Bana nasihatte bulun” dedi. Peygamber de:..
Her üç şehir de konumlarından dolayı mukaddes olarak bildiğimiz şehirlerdir. Müslüman olarak hepimizin kalbinde özel yerleri vardır. İslam toplumunun inanç, kültür ve geleneğinde en önemli mevkii işgal ederler. Hacc ve umreden dolayı Mekke ve Medine, Mescid-i Aksa ve Hz. Ömer Camiinden dolayı da, Ku..
Gelin öksüz kalmadan/ Allah’ı zikredelim/ Gelin ömür dolmadan/ Allah’ı zikredelim/ Bilmeden geçer günler/ Tükeniyor ömürler/ Sarardı açan güller/ Allah’ı zikredelim/..
Rasulullah s.a.v. Efendimiz, ölüm halinde bulunan bir gencin yanına gitti. Gence: – Kendini nasıl buluyorsun, diye sordu. Genç: – Allah Tealâ’nın rahmetini umuyorum. Günahlarımdan da korkuyorum, dedi. Bunun üzerine Efendimiz s.a.v.: – Bir kulun kalbinde bu ikisi bir araya gelirse, Allah Tealâ o ku..
Allah Teâlâ, Kâbe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaat etmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teâlâ meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kâbe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, Örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girme..
Yarınımız geleceği olan yeni yetişen nesle, dinimizi anlatmak ve dini değerlerle onları mücehhez kılmak, dindar bir nesil yetiştirmek zorundayız...
Evliyanın büyüklerinden, Ariflerin ileri gelenlerinden olan Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.leri, 1821 yılında Harput´un mürü köyünde dünyaya gelmiştir. Gençlik yıllarında gönüllü olarak asker ocağına kaydoldu ve kır serdarlarına reis oldu...
"Lâ ilahe illallah" yüce, değerli, paha biçilmez bir sözdür ki ona yapışan selâmete kavuşmuş ve azaptan korunmuş olur. Bir hadis-i şerifte, "İnsanlar 'lâ ilahe illallah' diyene kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Bunu dedikleri zaman kanlarını benden korumuş olurlar" buyurulmuştur...
Kâbe-i Muazzama'nın güneyinde, yüksekçe bir yerde, Hz. Erkam'ın evi bulunuyordu. Kabe'ye güney tarafından gelmek isteyen bu evin önünden geçmek durumunda idi. Ev yüksekte olduğundan Kabe rahat olarak görünürdü. Ayrıca Hz. Erkam, Mekke'nin ileri gelenlerinden, itibarı çok olan bir zât idi ki, herkes ..
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: "Utanmadıktan sonra dilediğini yap! "sözüdür.(Buhârî)..
Konuya serlevha yapılan bu söz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Rasûlullâh’a aittir. Olay şöyle olmuş ve gelişmiştir. Bir meclis kurulmuş, meclisin başında O, dinleyiciler de sahabiler… Saçı-başı dağınık bir kişi uzaktan göründü. Belli ki bir sıkıntısı var, onu halletmeye geliyor. Konuşuyor, bir ..
Hadis-i şerif malumdur. Saadet devrinde bir sahabî, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip sorar: “Kıyamet ne zaman kopacaktır?” diye. Bu soru, bir soru ile karşılık bulur: “Kıyamet günü için ne hazırladın?” (Buhârî, Edeb/96)..