Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Allah Rasûlü (s.a.s), içtimaî hayatta, beşerî münasebetlere son derece önem verirdi...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına ``zevâid sünnetler´´ adı verilir...
O'ndaki Allah sevgisi, ruhunu doldurmuş, daha peygamberliğine tekaddüm eden aylarda inziva hayatında iken halk O'nun için: "Muhammed Rabb'ına âşık oldu" demeye başlamıştı...
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
Çok aziz ve pek kıymetli mümin kardeşlerim! Yazımızın konusu, “Hadisler ışığında kafir ve münafıkların kabir hayatı” hakkında olacaktır. ..
Vehhâbîlik, dini hayatta ortaya çıkan bütün gelenekleri küfür sayan, imanın amelde gizli olduğunu, iman sahibi olmak için kelime-i şehâdet getirmenin yetmeyeceğini, imanını ameli ile ispatlamayanın canının ve malının helal olduğunu ileri süren bâtıl bir akımdır...
Gül ki, yanaklarında varlığın tazeliği al aldır; sanki yokluktan varlığa geçişiyle hâlâ heyecanlıdır, sanki ummadığı bir hayatı kazandığına utanmaktadır. ..
O’nu bulana, O’na kavuşana kadar her şey bir şeydi… Ne zaman ki O hayatıma girdi,O’ndan başka ne varsa hiç oldu… O her şey oldu… Bir O kaldı hayatımda bir de ben… İşte burada açığa çıktı asıl problem… O’nun olduğu yerde “ben”im olmam söz konusu bile olamazdı… Bir arabayı bile iki şoför süremezken, b..
Devamlı hasret olan vecd ile, niha-î vuslat hali yaşatan huzur, acaba birbirinin zıddı haller midir? Görünüşte öyle olmakla beraber, hakikatte vecd ile huzur, birbirine zıt ve aykırı davranışlar değildir. Tasavvufun gayesi olan huzura, vecd yolu ile ulaşmak zarûridir...