Bir gece yarısı Geylânî (k.s) abdest alıyorken birden takunyasını çıkararak karanlığa doğru fırlatır. Bu esnada olan olmuştur...
Hz. Ali (ra) şöyle anlatır: Rasûlullah (sav) zamanında Medine sokaklarından birinde yürümekte olan bir adam, yine yolda yürümekte olan bir kadına baktı. ..
Sadaka taşı, iki metre boyunda mermer bir sütun. Üstünde bir çukur var. Geçen asırda, yolu buraya düşenlerden hal ve vakti yerinde olanlar, mermerin üstündeki çukura birer miktar para bırakırmış...
“Efendimiz Aleyhisselam; üzerinde siyah yünden dokunmuş nakışlı bir örtü olduğu halde, sabahleyin evden çıktı...
Allâh, mahlûkları ile sana ezâ ettiriyor. Bunu onlardan yüz çevirmen için yapıyor. Böyle yapınca, sen onlardan soğuyorsun. Allâh, kendine döndürmek, seni her şeyden koparmak için böyle yapıyor...
İbrâhim bin Ethem Hazretleri şöyle dedi: “Evet! Ben fakirliğin değerini görünce onu satın almak için büyük bir memnûniyet ve rızâ ile Belh ülkesini verdim.”..
Akıllı ol. Yalancı olma. Allah'tan korktuğunu söylüyorsun; fakat halktan biri seni tehdid etse korkuyorsun. Hiç kimseden korkma. İnsanlar sana bir şey yapamaz. ..
Yaklaşık on yıl süreyle insanlardan ayrı uzlet ve halvet hayatı yaşadım. Bu on yıllık süre içinde, burada sayamayacağım pek çok sebeple; kimi zaman bizzat tadarak, kimi zaman kesin bilgi ile, kimi zaman da imana dayalı bir kabul ile şunu kesin olarak anladım:..
Abdulkadir Geylânî daha doğmadan büyük veli olacağına dair kerametler görülmüştür. Babası rüyasında Peygamber Efendimizi (s.a.v), ashâb-ı kiramı ve sair evliyayı görmüş, Peygamber Efendimiz, kendisine evladının çok sâlih bir kimse olacağını haber vererek şöyle buyurmuştur: “On iki imam dışında bütün..
...Yiğitlik bu mısraları cenaze günlerinde hatırlamak ve okumak değil, hayatımızın her safhasında, para ve sıhhat nimetleriyle beraber olduğumuz zaman hatırlamak ve gereğini yapmaktır...
Ârif, Ümmî ve Velî. Hızır aleyhisselâmın sırdaşı… Konya Lâdik kasabasında dünyaya gelmiştir. Aslen Buharalıdır. Köyünde çobanlıkla meşgul iken Birinci Cihan harbi patlak verir. O da her kahraman Türk evladı gibi din ve vatan için savaşa koşar. Yirmi altı sene askerlik yapmış bir İstiklâl Savaşı ga..
Hacı Mustafa Hayri Baba (k.s) Hazretleri müritlik dönemine ait başından geçen bir olayı şöyle anlattı: Bir gün nafile bir oruç tutuyordum. Bizim Malatya’da herkesçe iyi tanınan (meşâyih bilinen) birinin dükkânına gittim...
...Bu gecelerden birisinde pencereleri kapatıp kapıyı kilitlemiş oturuyordum. Birdenbire perdeler kalktı ve kilitli olduğu halde kapı açıldı. Ardından da iki şahıs içeri girdi. Ali Paşa hemen yerinden kalktı, el pençe divan durdu...
Konu başlığı okuyucularıma garip gelmesin. Unutulmamalıdır ki, Rasûlullâh’ın sağlığında pek ortaya çıkmamış olmasına rağmen, O’nun vefatından sonra nebilik iddiasında bulunan yalancılar peydah olmuştur. Bunlara “müsenebbiler/yalancı peygamberler” denilmektedir. İlk çıkan kişi de, Hz. Ebûbekir devrin..
İbni Abbâs (r.a)'dan rivayetine göre Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Başka günlerin hiçbirinde, şu günlerde –zilhiccenin ilk on gününü kastederek– işlenecek amel–i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur." ..
Eğer 'Allah Teâlâ'nın kazâ ve kader-i ilâhîsinin mecrasından zerre kadar sapmadığı ve dönmediği bilinmektedir. O halde duanın faydası nedir?' diyecek olursan, bilmiş ol ki dua ile belânın kalkması da kader-i ilâhîdendir...