Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve YARATAN’ın rahmet nazarından uzak kılar. Sakın sözünü dinletme ve kabul ettirme hevesine de kapılmayasın. Önce temeli at sonra üzerine binayı çık. Kalbini derin kaz ki oradan hikmet pınarları fışkırsın,..
Sen hiç, Nebî Sallâllahü Aleyhi Vesellem’in su sözünü işitmedin mi? "Bir kimse ki , yediğini-içtiğini nasıl ve nereden kazandığına aldırış etmezse Allah da onu cehennemin kapılarının hangisinden sokacağına aldırmaz."..
Ey oğul! Sen hiçbir şey üzerinde değilsin. Senin müslümanlığın da sıhhatli değil. İslam, üzerine bina kurulan temelin ta kendisidir. Senin şehadet getirmen de tam olmamış, eksik. Zira dilinle Lâ ilâhe illallah: “Allah’tan başka ilâh yoktur” diyorsun, fakat kalbinle bunu yalanlıyorsun. ..
Rabbin ile aranda, sen kendin varsın. Kendini aradan çıkar. İşte o zaman, O’nu görürsün!..
Ey sofilere mahsus elbiselere bürünmüş kişi! O elbiseyi önce özüne, sonra kalbine, sonra nefsine, en sonra da bedenine giydir. Zühd ve takva özden başlar, bâtından başlar, içten başlar. Zahire doğru gider. Zahirden başlayıp bâtına doğru gitmez...
Kulun kalbi bütün fanilerden boşaldığı ve orada Allah’tan başka hiçbir şey kalmadığı zaman, Allah dilediği şekilde kendisini ona gösterir. ..
Allah’ı tanıyan kişiye en zor gelen şey, insanlarla konuşmak, onlarla birlikte bulunmaktır. İşte bunun içindir ki, bin arif arasından ancak birisi, insanlar içinde konuşabilir. Ne var ki bu bir kişi de, peygamberlerin sahip oldukları güç ve kuvvete muhtaçtır. Nasıl muhtaç olmasın ki? ..
Emri edâ et, yerine getir. Nehiy (menedilen şey) den uzak dur. Şu musîbetlere sabret, tahammül göster. Nafilelere sarıl, onlarla Allah’a yaklaş. İşte bu şekilde hareket edersen, “İntibâha gelmiş, gaflet uykusundan uyanmış kişi” olarak çağrılır ve, İzzet ve Celâl sahibi Rabbinin tevfîkini istemek içi..
O, Cemâl ayinesine tecelli etti. Tek tek ve her aynada Habibinin (Sevgilisinin) yüzü göründü. Sübhan’ın Cemâli her aynada tecelli edince, Hakk’ın kabiliyetler nisbetindeki bu kelimelerinde esma görünür oldu. Yani, O’nun Cemâli her aynada görünür olunca esma ile isimlendirildi ki, bunlar Güneşin ufuk..
Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve YARATAN’ın rahmet nazarından uzak kılar. Sakın sözünü dinletme ve kabul ettirme hevesine de kapılmayasın. Önce temeli at, sonra üzerine binayı çık. Kalbini derin kaz ki oradan hikmet pınarları fışkırsın..
Yarın kıyamet günü iflas halinle meydana çıkarsın. Orada ne din bakımından, ne dünya bakımından hiç karın olmaz. Ne kazandın nefse uymakla?.. Eğer onu doğru yola getirseydin, her iki cihanda da mesut olacaktın. Nefse uymadan ahireti sermaye kabul etseydin, her ikisini de kazanacaktın. Ayrıca dünyada..
Afiyet haline gelince; ondan daha iyisi yoktur, güler, oynar sevinir. Zaman kaybetmeden şehvet yollarına koşar. Hiç biriyle yetinmez. Biri eskiyicince yenisini aramaya koyulur. Yemek beğenmez. İçkilerin her çeşidini sofrada bulundurur. Evinde hanımını da hemen savar, onun da yenisini arar. Evini beğ..
Hem Rabbinizin mağfiretini isteyin. Sonra O’na tevbe edin ki, sizi takdir edilmiş bir zamana kadar güzel bir şekilde yaşatsın ve iyi hareket sahibine, fazlından dünya ve ahirette mükâfat versin. Eğer imandan yüz çevirirseniz, biliniz ki ben, başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım. (Hûd ..
Ruhun hakikatinin mahiyetini, ona mahsus sıfatların neler olduğunu bildirmeye dinimiz müsaade etmiyor. Bunun için Allah Rasûlü (s.a.s) bunu açıklamadı. Nitekim Allahu Teâlâ, Peygamberimize şöyle buyurdu:..