Biz neyiz, kimiz, kim olmalıyız? Biz her şeyden evvel, Allah’ın kuluyuz. Muhammed Mustafa (s.a.s) Efendimizin şerefli ümmetinin bir ferdiyiz. Bizim özümüz budur, sıfatımız ise ; aşktır, samimiyettir, ihlastır, rızadır, sabırdır, edebdir, teslimiyettir, ahlak-ı hamîdedir, kanaattir, tevazûdur… All..
Vahhabi mezhebinin kurucusu olan Muhammed bin Abdülvahhab, Hureymile’ye gitti. Bir süre sonra burada tanındı ve etrafına pek çok taraftar toplamayı başardı. Ancak kendisine bir fenalık yapılabileceğinden kuşku duyan yakınları, onu doğduğu şehir Uyayne’ye götürdüler...
Nefsini bırak! Ve ondan uzaklaş! Nisbî olarak kendine izafe ettiğin mülkten ayrıl! Hepsini Allah’a teslim et! Ve kalbin kapısında bekçi ol! Allah’ın dediklerini içeri al ve dediklerini kalbine sokma! Kötü istekleri kalbinden çıkardıktan sonra bir daha yaklaştırma! Bu şeytani arzuları kalpten çıkarma..
İnsan, kendisi gibi âcizden bir şey isteyemez. Yalnız cahil olduğu için ister. İmanı zayıf olduğu için bu yolu tutar. Marifeti yoktur, yakîn derecesine varmış imanı yoktur...
Allahu Teâlâ hazretleri (evvelde hiçbir şey yok iken) , yaratılmış bir mahlûk yok iken kendisini sevecek gönüller, zikredecek diller var etmek için âlemi insi, cinsi ve diğer mahlûkatı yarattı...
Bil ki, geçmiş peygamberlerin kitaplarında, insana hitap eden şu söz meşhurdur: “Ey insan! Rabbini tanımak için önce kendini tanı.” Haberlerde [hadislerde] ve eserlerde [selef-i sâlihînin sözlerinde] geldi ki: “Kendini bilen, Rabbini bilir.” ..
Tasavvuf yolu, insanın derûnunda pek çok manevi haller meydana gelmesine sebeb olan bir yoldur. Bu manevi hallerden biri de vecddir. İlim amele, amelde kişiyi manevi zevk ve irfana taşır. Bir elma ağacı yere dikilir, bu amelle sulanır, neticesi olarak meyve verir. İşte insan o meyveyi yerken ald..
Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve YARATAN’ın rahmet nazarından uzak kılar. Sakın sözünü dinletme ve kabul ettirme hevesine de kapılmayasın. Önce temeli at sonra üzerine binayı çık. Kalbini derin kaz ki oradan hikmet pınarları fışkırsın,..
Ey oğul! Sen hiçbir şey üzerinde değilsin. Senin müslümanlığın da sıhhatli değil. İslam, üzerine bina kurulan temelin ta kendisidir. Senin şehadet getirmen de tam olmamış, eksik. Zira dilinle Lâ ilâhe illallah: “Allah’tan başka ilâh yoktur” diyorsun, fakat kalbinle bunu yalanlıyorsun. ..
Rabbin ile aranda, sen kendin varsın. Kendini aradan çıkar. İşte o zaman, O’nu görürsün!..
Kaderi bahane etmek, tembellerin dayanağıdır. Tembeller, “Ne yapalım, kader böyle imiş,” derler ve daha çok güzel ameller işlemekten kendi kendilerini yoksun bırakırlar. Biz Allah dostları, tembeller gibi hareket etmeyiz. Bilakis orta, vasat yolu tutar, çalışır çabalar ve güzel ameller işleriz. Biz,..
Kulun kalbi bütün fanilerden boşaldığı ve orada Allah’tan başka hiçbir şey kalmadığı zaman, Allah dilediği şekilde kendisini ona gösterir. ..
Benim söylediklerimle amel etmeyen, onları anlayamaz. Ancak amel ederse anlar. Çalış. İleri atıl. Ara. Zira hiçbir şey, sana kendiliğinden gelmez. Nasıl ki, rızık elde etme hususunda külfete katlanıyorsan, aynen bunun gibi, salih ameller işlemek için de külfete katlanman gerekir...
Kimin ki, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e bağlılığı gerçekten sabit olursa, Allah Resulü ona bir zırh giydirir, başına bir miğfer çeker, kendi kılıcını kuşatır. Kendi edep ve terbiyesinden, kendi şemailinden, kendi ahlâkından ona bir şeyler tahsis eder. Kendi elbiselerinden bazılarını ona bi..
Ey kardeşim, sen kendine bak! Hangi vücutla Allah’ın huzuruna dikileceksin, hangi dille O’na cevap vereceksin, her şeyi inceden inceye sana sorduğunda ne cevap vereceksin?..