"Allah'ım, Beni cehennem ateşinden koru!" Bu dua ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (a.s) şöyle buyurmuştur:..
Bir gün Ebû Cehil, Peygamber Efendimiz'e, ''Hâşimoğulları'nda, senden daha çirkini yoktur'' dedi. Peygamber Efendimiz, ''Her ne kadar haddini aştınsa da yine de doğru söyledin'' buyurdu. ..
“Sıkıntıda olan bir kimse beni vesile edip Allahü teâlâya yalvarsa derhal sıkıntısı gider. Şiddet anında her kim benim ismimi ansa derhal rahata kavuşur.....
Hz. Hüseyin (r.a), Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının beşinde dünyaya geldi. Hz. Ali der ki “Hasan Resûlullâh’a, göğsünden başına kadar olan kısmında, Hüseyin de, bundan aşağı olan kısmında çok benzerdi. Peygamberimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e bakıp: “Allah’ım! Ben, bunları seviyorum. Sen de s..
Abdullah b. Abbas (r.a) tan rivayet edildiğine göre, Hz. Ali, Hz. Fâtıma ile evlenirken Resulullah (s.a.s) kendisine; "O'na bir şey ver" dedi. Ali: "Bende bir şey yok"deyince de; "Hutamî zırhını verebilirsin" buyurdular...
Dünya üzerinde vukua gelen ve birçok insanın ölmesine, çok büyük zararlarına yol açan, hepimizin korkup tir tir titrediği başta depremler olmak üzere, rüzgâr ve benzeri olaylar karşısında insanoğlu acizdir...
Bağdad halkından birisi Pîr Abdülkâdir Geylânî'ye gelerek: “Babamı rüyada azab içerisinde gördüm. Bana, 'Şeyh Abdülkadir’e git, bana dua etsin. Belki Allahü teâlâ beni azapdan kurtarır.' dedi...
Hz Ömer (r.a.) devrinde Bizanslılarla yapılan muharebede birçok Müslümanla birlikte esir düşmüştü. Bizanslılar, ellerine geçirdikleri esirlere önce Hiristiyanlık telkini yapar, kabul ettiği takdirde serbest bırakırlar, aksi halde çeşitli işkencelerle öldürürlerdi...
Abdülkâdir Geylânî orta boylu, geniş omuzlu, açık alınlı, ince bedenli, buğday benizli idi. Saçlarını omuzlarını örtecek kadar uzatırdı. Sesi gür ve heybetliydi. ..