Hicret çok geniş manalı bir kelimedir. Haramlardan helallere koşmak, günahı bırakıp sevaba sarılmak da bir hicrettir. Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Ameller niyetlere göredir. Bir kimsenin ameli, içinde taşıdığı niyete göre değer kazanır. Kimin ki hicreti Allah’a ve Resûlü’nedir, onun hicreti..
Rasûlüllah (sav) şöyle buyurdu: "İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat." Müslim, Vasiyyet 14...
Sakın haset etmeyin, çünkü ateş odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de salih amelleri yer bitirir.” (Ebu Davud, h. no: 4903)..
İman, Cenâb-ı Allah’ın en büyük nimetlerindendir. Kişinin, dünya ve âhirette mutluluğudur. Bir şahıs, kelime-i tevhidi -ki o da bilindiği gibi Lâilâhe illallâh Muhammedur Rasûlullâh demektir- diliyle söyler, kalbiyle tasdik ederse müslüman olur. İslâm hudutları içerisine girer. Kendisine müslüman mu..
Nu’man b. Beşir (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlullah aleyhissalâtü vesselam buyurdular ki: “Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü’minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler.” (..
Murâkabenin hakîkati, Rakîb’i (murâkabe edeni) gözetmek ve himmetini tamamen ona çevirmektir. Başkasından ötürü herhangi bir işten sakınan bir kimseye ‘Filan adamı murâkabe edip onun tarafını gözetti’ denir. Bu murâkabeden gaye, kalbin bir durumudur. O durum, marifet çeşitlerinden birinin meyvesidir..
Kıymetli İhsan Efendi oğlum! Allah’ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. Cenâb-ı Hakk âfiyetiyle sizleri kâim eylesin. Daima tevhîd üzere sabitkadem eyleyip râzı olduğu amellerle zahirinizi, bâtınınızı kâim eylesin. Maksûdum, sayılı nefesim tamam olmadan sayılı mektûbların zât-ı âlinize u..
Peygamberimiz (s.a.s): “Size, hayırlı olanlarınızı haber vereyim mi?” diye sordu...
İslamiyet; ruh ve cesedi koruyan, dünya ve ahirete ait bir dindir. Onda ifrat da yoktur tefrit de. Dinimiz, bedenin hastalıklardan korunmasını teşvik etmiş, bunun için de gerekli tedbirleri almayı, zamanında doktora başvurmayı, hülasa gereken sebeplere yapışmayı emretmiştir. Buharî ve Müslim”de..
Kaderi bahane etmek, tembellerin dayanağıdır. Tembeller, “Ne yapalım, kader böyle imiş,” derler ve daha çok güzel ameller işlemekten kendi kendilerini yoksun bırakırlar. Biz Allah dostları, tembeller gibi hareket etmeyiz. Bilakis orta, vasat yolu tutar, çalışır çabalar ve güzel ameller işleriz. Biz,..
Benim söylediklerimle amel etmeyen, onları anlayamaz. Ancak amel ederse anlar. Çalış. İleri atıl. Ara. Zira hiçbir şey, sana kendiliğinden gelmez. Nasıl ki, rızık elde etme hususunda külfete katlanıyorsan, aynen bunun gibi, salih ameller işlemek için de külfete katlanman gerekir...