Vecdin hakikati ve mahiyeti hakkında halkın uzun konuşması vardır. Halktan, sûfileri ve dinleme ile ruhlar arasındaki münasebet yönüne bakan hakîmleri kastediyorum. Bu bakımdan biz, onların sözlerinden, lafızlar ve deyimler nakledelim. Sonra oradaki hakikati keşfetmeye çalışalım. Zünnûn-i Mısrî şöy..
Efendimiz Abdülkâdir Geylânî’nin (k.s) kerametlerinin çokluğu üzerinde tarihçiler görüş birliğindedirler...
Her insanın kendi kalbine iyi bir gözle bakması, ona, hayırlı ve nurlu fikirler sunması, kötü duygulardan arıtması hususunda dikkat ve ihtimam göstermesi lâzımdır. Çünkü kalbin tehlikeleri büyük, aldığı etkilerin izleri silinmez, bozukluklarını düzeltmek çok güçtür. Âlimler, kalbin korunmasını ve eğ..
Cenâb-ı Allah rahmetiyle bütün mahlûkatı kuşatmıştır. Kul da rahmete vesile olan yolları aramalıdır. Üç beş kişi bir araya gelince, Mevlâ’yı zikretmelidir. ..
1. Günlük zikir abdestli veya abdestsiz olabileceği gibi abdestli olarak yapılması daha iyidir. Böyle yapılan zikir ölü kalpleri diriltir. Kalplere huzur gelir...
Hz. Muhammed(s.a.v.) evrensel bir eğitim öğretim sistemi getirmiş ve bütün kalpleri bütün ruhları bütün akılları bütün nefisleri ideal ufka yükseltecek bir mesaj sunmuştur...
Ehlibeytin ruhudur Kerbela'da ağlayan! Filistin'in çığlığıdır kalpleri dağlayan! Kirletti mukaddeslerimizi haçlı eli! Kaf Dağı'nda mı kaldı Rabb'e sevdalı deli? Kalplerimize mesken tuttu binlerce ağıt! Yas tutuyor dertlerimize kalem ve kağıt!..
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana get..
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana get..
Rasûl-i Ekrem (s.a.s), 8 Haziran 632 tarihinde vefat etti. O'nun ayrılışı kalpleri hüzne boğmuş, inanan gönüllere büyük bir matem havası yaşatmıştır...
Vecdin hakikati ve mahiyeti hakkında halkın uzun konuşması vardır. Halktan, sûfileri ve dinleme ile ruhlar arasındaki münasebet yönüne bakan hakîmleri kastediyorum. Bu bakımdan biz, onların sözlerinden, lafızlar ve deyimler nakledelim. Sonra oradaki hakikati keşfetmeye çalışalım. Zünnûn-i Mısrî şöy..
Şeyhlerin kalplerini hıfzetmek, onlara karşı saygılı ve edepli olmak, kendilerinden zuhur eden şeyleri kabul etmek, hiçbir hususta itirazda bulunmamak demektir. Şeyh; yaşlı, ihtiyar, pîr, hoca, mürşid ve rehber gibi manalara gelir...
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana..