Enes b. Mâlik (r.a.)’ten rivayet edildiğine göre: “Resulullah (s.a.v.) boynuzlu, alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.” (Buhârî, Edâhî: 7; Müslim, Edahî: 3)..
Kurban Bayramı'nın dinimizde ayrı bir yeri vardır. Hacc günlerinin hemen peşinden, kurban kesilerek bayram yapılışı çok mânidardır. "Eyyâm-ı nahr" denilen bu günlerde, hâli vakti yerinde olan her müslüman, Cenâb-ı Allah’ın (c.c) rızası için kurban keser. İslâm ölçüleri içerisinde, bayramını bayram y..
* Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan müslümanları..
Kurban Bayramı'nın dinimizde ayrı bir yeri vardır. Hacc günlerinin hemen peşinden, kurban kesilerek bayram yapılışı çok mânidardır. "Eyyâm-ı nahr" denilen bu günlerde, hâli vakti yerinde olan her müslüman, Cenâb-ı Allah’ın (c.c) rızası için kurban keser. İslâm ölçüleri içerisinde, bayramını bayram y..
Teşrik tekbirleri, Kurban arifesi sabah namazında başlayıp dördüncü gün ikindi namazı ile son bulan ve getirilmesi vacip olan tekbirlerdir...
Kurban bayramını iyi anlayabilmek için öncelikle ona yaklaşan günleri, Zilhicce aynın ilk on gününü iyi anlamak gerekiyor. Zira bu günler Allah katında diğer günlerden daha faziletli kabul edilmiştir. Peygamberimiz “Zilhicce’nin on günü içinde yapılan kulluktan daha sevaplı amel yoktur” buyurarak bu..
Sözlükte, “hac ayı” anlamındaki zilhicce,[1] kamerî ayların on ikincisi ve Kur’ân’da zikredilen haram ayların (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) ikincisidir.[2] İslâm’ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. İçerisinde üzerine yemin edilen on geceyi, hac ibadetini, kurba..
Kurban, Hz. Adem den, Hz. İbrahim (as.)´a kadar ve oradan da Peygamber Efendimize ve günümüze kadar süre gelen bir ibadettir...
Hocamız Kurban Bayramı hutbesinde dinleyenleri tefekküre, muhasebeye davet ediyor. Bayramların vesilesi ile hatalarımızdan dönmemizi tavsiye buyuruyor. Madde madde yapılması ve sakınılması gereken hususlara dikkat çekiyor...
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücûb şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet olduğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır...
Kesilen kurbanın etini kurban sahibinin kendisi, ailesi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler yiyebilir. Ayrıca kurban sahibi bu eti, yoksullara yedirebilir veya dağıtabilir. Eş, dost ve arkadaşlarına verebilir ya da hazırladığı bir ziyafete onları davet edebilir...
Hocaefendimiz hutbesinde hak ve batıla, hakkın gelmesi ile batılın zail olduğuna değiniyor. Tevhid inancının önemini açıklyor. Sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Kurban a ait hususlara temas ediyor...
Hac mevsimi olan Zilhicce’nin ilk on günü ve geceleri, Ramazan ayının son on günü ve geceleri gibi feyizli ve bereketli zaman dilimleridir. 15 Eylül Salı günü itibariyle, içinde Kurban Bayramı´nın da bulunduğu bu mübarek aya girmiş bulunuyoruz...
Hocamız hutbesinde dünya hayatının faniliğini, boşa geçen zamanın israf olduğunu, ahiretle ilgili hususların telafisi olmadığını... anlatarak ikazlarda bulunuyor. Kurbana ilişkin hatırlatmalarda bulunuyor...
“Eyyâm-ı nahr” denilen bu günlerde, hâli vakti yerinde olan her müslüman, Cenâb-ı Allah’ın (c.c) rızası için kurban keser. İslâm ölçüleri içerisinde, bayramını bayram yapmaya çalışır...