İnsan, rûh ve bedenden oluşan bir varlıktır. Rûhu ile yukarı âleme, bedeniyle aşağı âleme bağlıdır. Rûh İlâhî, beden ise maddîdir. Beden topraktan gelir, yine toprağa gider. “Sizi ondan (topraktan) yarattık, oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.” (Taha, 20/55) İnsan, hayvanlard..
Nûr Sûresi 31. Âyet: Önce erkekler hakkındaki bu emir ve ihtardan sonra müslümanlar, şimdi de kadınlar hakkındaki şu emre dikkat etsinler. Müminelere de, yani mümin kadınlara da söyle: Gözlerini indirsinler, helal olmayan erkeklere bakmaktan sakınsınlar, zira bakmak, zinanın postacısıdır, derler. ..
Ey içi dışına uymayan münafık! Allah yeryüzünü senden temiz kılsın. İçinin bozukluğu yetmiyor mu? Herhalde yetmiyor. İlim adamlarını, velî kulları ve iyileri kötülemek hevesindesin. Onların mânevi varlığına diş geçirmekle eline ne geçer? Sen ve senin yarenlerin yakında ölecek. Etlerinizi kurtlar di..
Dua ve niyaz ibadetin bir parçasıdır. Müminler, Allah’a hamd etmek, şükretmek af ve mağfiret dilemek için el açıp yalvarırlar. İlahi dinlerde ve İlahi olmayan diğer inanışlarda duanın var olduğunu görüyoruz. Duanın konusu Cenab-ı Allah’a ibadet, hürmet, emirlerine uymak ve O’nu sevmektir. İnsanlar..
Kendisine son vazifesi yapılan ölülerimiz veya biraz daha derin ve geniş ifade edecek olursak yatırlarımız vardır. Bu yatırlara, memleketimizin hemen her köşesinde rastlamaktayız. ..
Kıymetli Kardeşim! Malumunuz üzere Cenâb-ı Allah’a (c.c) yaklaşmanın en kısa yolu, O’nu zikretmektir. Tasavvuf yolu, bu amaçla tesis edilmiştir. Bu yol, tâ Peygamber (s.a.s.) Efendimizden bugüne değin kopmadan gelmiştir ve kıyamete kadar da inşaallah devam edecektir. Nefsi terbiye etmek, başlıbaş..
Abdullah Demircioğlu - İnsanlığın inançlı olmaya ihtiyacı vardır 25-03-2007..
Dua ve niyaz ibadetin bir parçasıdır. Müminler, Allah’a hamd etmek, şükretmek af ve mağfiret dilemek için el açıp yalvarırlar. İlahi dinlerde ve İlahi olmayan diğer inanışlarda duanın var olduğunu görüyoruz...
Allah Rasûlü (s.a.s.), bazen ev halkı iyice uykuya varınca sessizce yatağından kalkar, Allah’a dua ve niyazla meşgul olmaya başlardı...
Medine’de yanlarında kalacak akrabaları veya evleri olmayan kimsesiz, fakir muhacirler burada barındıkları için, buranın sakinlerine “Ashâb-ı Suffa” ya da “Ehl-i Suffa” denilmiştir...
Kur’ân-ı Kerim tarafından kesin olarak yasaklanmış kumardan başka bir şey olmayan “müşterek bahse tutuşma”, ne at yarışları ne de öteki şeyler için söz konusu değildi...
Dua ve niyaz ibadetin bir parçasıdır. Müminler, Allah’a hamd etmek, şükretmek af ve mağfiret dilemek için el açıp yalvarırlar. İlahi dinlerde ve İlahi olmayan diğer inanışlarda duanın var olduğunu görüyoruz...
Peygamberimiz (s.a.s), Hayber seferine çıkacağı sırada: “Son derece yoksul veya zayıf olanlarla, binitleri uysal olmayanlar geri dönsün!” diye nida ettirdi...
Sana Allah’tan korkmayı, kötülükten geri durmayı tavsiye ederim. İslam dininin zahirdeki emirlerine uy. Gönlünü geniş tut. Nefsini daraltma. Yüzünü güler eyle. Varlığını doğrulara harca. Başkalarını üzme. Zor işleri kendin al. Fakirliğin kıymetini bil. Büyüklerin kadrini bil. Arkadaşlarının kıymetin..
Allah, Adil’dir, hükümlerinde asla zulmetmez. Sadık’dır, haber verdiği hiç bir şeyde döneklik yapmaz. Öncesi olmayan bir söz ile konuşucudur. Onun sözünün başka hiç bir yaratıcısı yoktur...