Hikmet seven dost! İnsanların ruhunu arındırmak, onu vahyin ışığıyla aydınlatmak, hikmetin derinlikleriyle tanıştırmak böylece onlara bilmediklerini öğretmek peygamberlerin temel görevleri arasındadır. (bk. Bakara, 2/129, 151) Demek ki arınmanın yolu uyduruk çevre dernekleri kurmaktan değil, vahyi..
Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Allah, yeryüzünde halife yaratmak istediklerinde, “Bizler hamdinle seni tespih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?” Allah da onlara, “Sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim.” dedi. (Bakara, 2/30) Onun ir..
Ey Hak Nuru Hüsameddin! Bir iki kağıdı fazla al da pirin sıfatlarını anlatayım. Gerçi vücudun nazik ve çok zayıf, fakat sensiz cihanın işi yoluna girmiyor. Gerçi ışık ( gibi nurlu, latif) ve sırça ( gibi ince ve nazik) oldun. Fakat gönül ehlinin başısın, onlara muktedasın. Mademki ipin ucu senin el..
Sûfi zâhidlerden Ebû Abdullah Muhammed b. Fazl Belhî, aslen Belhli olup Semerkand’da ikamet etmiştir. Belh’ten kovulunca Semerkand’a gelmiş ve orada vefat etmiştir. Ahmed b. Hadraveyh ona: “Elindeki fırsatı kaçıranlar kimlerdir ?”diye sormuş, o da şu cevabı vermişti: “Üç şey: İlim nasip olur, faka..
Bilesin ki, bütün eşya, ilâhî kuvvetle hareket eder ve aynı kuvvetle sükûnet bulur. Bir kula bunu anlamak nasib olursa, kullarda kuvvet bulmaktan istiğna duyar. Ve onları Hakk'ın kudretine ortak etmez. Ayrıca kullar da ondan rahat ederler. Çünkü yeryüzünde o, kimseyi ayıplamaz ve kimseden bir talep..
Yüce Kitabımız, namazı hafife alanlara ve onu kasıtlı olarak kılmayanlara şu âyetlerle sesleniyor: 38. Herkes kazandığına karşılık ir rehindir. 39. Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. 40, 41, 42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onl..
Uhud Savaşı’ndaki meşhur “Okçular Hadisesi”ni bilmeyenimiz yoktur. Hani Efendimiz (a.s) onlara: “Benden emir gelmedikçe –muzaffer olsak bile- katiyen yerlerinizi terk etmeyiniz!” diye emir buyurduğu halde müşriklerin hezimete uğradığını düşünerek mevzilerini terk etmişler, ardından başta Hz. Hamza ..
Bayram, bir neş’e ve sevinç günü demektir. Arabçası "Îyd"dir. Çoğulu "A’yad" gelir. Bayram tebriklerine "Ta’yîd", bayramlaşmaya da "Muayede" denir. Peygamber Efendimiz Medine-i münevvereyi şereflendirince, ora halkının senede iki defa bayram yaparak eğlendiklerini öğrenince, onlara şöyle buyurmuş: ..
Ümmet-i Muhammed İçin canını feda edeceksin. Onlara dalma tavsiyede bulunacaksın. Kelime-i tevhidin yolundan asla ayrılmayıp, bu nurlu yolumuzu devam ettireceksin. Bunun yanında şu beş şeyden de şiddetli sakınmanı arzu ederim: ..
Yüce dinimiz İslam bütün insanların hem dünyada ve hem de öte alemde kurtuluşlarını hedeflemektedir. Bunun için onlara hatırlatmalarda bulunur, öğütler verir ve herkesi iyiliğe teşvik eder. Nefse ve şeytana uymaktan da nehyeder. Çünkü yaradan yarattığı insanı çok iyi biliyor. Nasıl bir tehlike ile ..
Sevmek... Sadece Rızâ-i Bârî için sevmek ve bu duygularla karşımızdakine yaklaşmak dünya ve ahiret selameti bakımından elzemdir..
İnsanları Allah’a ulaştıran yol ikidir. Birinci yol, kurb-u nübüvvet’e taalluk eden yoldur. Asaleten bu yoldan ulaşanlar enbiyadır. Onlara salat ve selam olsun. Bir de onların ashab-ı kiramı... ..
Sana Allah’tan korkmayı, kötülükten geri durmayı tavsiye ederim. İslam dininin zahirdeki emirlerine uy. Gönlünü geniş tut. Nefsini daraltma. Yüzünü güler eyle. Varlığını doğrulara harca. Başkalarını üzme. Zor işleri kendin al. Fakirliğin kıymetini bil. Büyüklerin kadrini bil. Arkadaşlarının kıymetin..
Hz. Peygamber’in herkesi kucaklayan engin ahlâkı karşısında inananla inanmayan, dostla düşman, akraba ile yabancı arasında fark yoktu. Lütuf ve merhamet bulutu çöllere de, vadilere de eşit yağıyordu. Yahudilerin Hz. Peygamber’e ne kadar amansız düşman olduklarının delilleri, Hayber savaşına kadar sü..
Tezhip, uzun ve köklü bir geçmişe sahip kitap sanatlarımızdandır. Hüsn–i hat ve cilt sanatlarını tamamlayan, onlara ahenk kazandıran, bu sanatlarla birlikte kitaba nakış ve renk armonisi katan muhteşem bir güzelliktir. ..
Arabistan uzunca bir süreden beri putperestliğe sarılmıştı. Putları kıran İbrahim Halil’in hatırası olan Kabe, üç yüz altmış putla doldurulmuştu. Bunlar arasında Hübel en büyük ilah kabul ediliyordu. Onlara göre bu putlar her çeşit iyiliğe ve kötülüğe muktedirdi. Yağmur yağdırır, evlatlar verirdi...