ZUHUR arama sonuçlarına ilişkin 17 adet haber veya videoyu aşağıda görüntüleyebilirsiniz.
“Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla! Çünkü bağışı pek bol olan yalnız sensin!” (Al-i İmran suresi, 8)
14-03-2025 1318Akaid kitapları “ve kerametül evliyai hakkun”, evliyanın kerametinin hak olduğunu zikrederler. Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’de : “Zekeriya (a.s) her ne zaman Onun yani Meryem’in yanına gelirse orada bir rızık bulurdu” buyuruyor.
02-11-2021 15228Zuhur Dergisinden bir yazısını siz değerli mûridan ile paylaşarak Merhum Dr. Zafer TORTUM kardeşimizi vefatının yıl dönümünde rahmetle ve minnetle anıyoruz.
08-08-2020 12227Velayet, Rüya, Keramet, Zuhurat Konulu Sohbet
21-09-2019 7178Zuhurat Ortaya Çıkış Demektir 02.02.2019
23-02-2019 5618Sen onları bir meselede, sanki daha önceki âlimler bunu akıl edememiş de sadece kendisi bulmuş edâsında olduklarını görürsün. Hâlbuki dinî ilimler umumiyetle önceki âlimler tarafından sağlam temeller üzerine kurulmuş, en ince ayrıntısına kadar meselelerin çözüm yolları ortaya konulmuş, öğrenmek isteyen taliplerini de hâlihazırda beklemektedirler.
07-08-2017 13143es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh Değerli dostlar, 01Haziran 2014 tarihinde Yunus Emre Sevenler ve Tanıtanlar Derneği ile Zuhur Tasavvuf Dergisi´nin organizasyonuyla "Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Kerküki Hazretleri ve Halisiye" konulu konferans düzenlenmiştir.
11-06-2014 19943Tarîkat kurucuları tarîkatı kurmak için ortaya çıkmamışlar, tarîkat kurdukları iddiasında da bulunmamışlardır. Tarîkat şeyhinin çevresinde toplanıp bir cemaat oluşturan mürîdler, şeyhin sülûk tarzını, tasavvufî hayatı yaşama şeklini, fikirlerini ve kanaatlarını benimsemişler, çoğu zaman şeyhlerine ait söz konusu hususları düzenlemişler, tarîkatın âdâb ve erkânını (ilkeleri ve kuralları) tespit etmişler, bunlara uymayı gelenek haline getirmişler, böylece bir tarîkatın ortaya çıkmasına vesile olmuşlar, ortaya çıkan tarîkatı da şeyhlerinin adıyla anmışlardır.
21-11-2012 14736“Din, insanın fıtratında yer alan bir duygudur ve eğitimle desteklenmelidir.” (Abdullah Demircioğlu) Zuhûr: Efendim, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? A. Demircioğlu: 1949’da Trabzon’un Maçka ilçesinde dünyaya geldim. 1972 yılında Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü’nden, sonrasında İstanbul-Haseki Eğitim Merkezi’nden mezun oldum. Daha sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerinde vaizlik ve uzun bir süre müftülük görevlerinde bulundum. 1980 yılına gelindiğinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurt dışı hizmetleri kapsamında Belçika’nın Gent şehrinde din görevlisi olarak göreve başladım. Bir müddet bu vazifemi ifa ettikten sonra Belçika Eğitim Bakanlığı tarafından İslâm din dersi öğretmenliğine atandım. Bu görevimi 17 yıl boyunca sürdürdüm. Ardından vakıf çalışmalarına ağırlık verdim ve 2005 yılında, yaşadığım Gent şehrinde, az sayıdaki samimi ve gayretli müminle birlikte Avrupa İslâm Üniversitesi’nin kurulmasına katkıda bulundum.
05-10-2011 17688“Hani Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahitler kılmıştı. ‘Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?’ (demişti de) Onlar: ‘Evet (Rabbimizsin), şahit olduk’ demişlerdi. (Bu, ) Kıyamet günü: ‘Biz bundan habersizdik’ dememeniz içindir.” (A‘râf, 172) Azîz, Vedûd Rabbü’l-Âlemîn, zamansızlıkta bir zaman, mekânsızlıkta bir mekân yaratmayı diledi. Ne zaman zamansızlığa, ne de mekân mekânsızlığa dâhil oldu. Yokluk denizine tecelli güneşini aksettirdi. Ne denize düşen güneşin şuası ıslandı ne de deniz güneş oldu. Akseden güneş denizdeki sevgi köpüklerini harekete getirdi. Denizde büyük bir dalgalanma meydana geldi. Bu dalga aşkla coştukça sayısız köpükler zuhur etti. Önce enbiyâ (a.s), sonra evliyâ (k.s), sonra mü’minler, sonra da diğer ervâh belirdi.
08-02-2010 20470Evliyanın sözlerine kibâr-ı kelâm denir. Velîler peygambere vâris olan zâtlardır. Binâenaleyh onlar, zuhûr etmedikçe ve gönüllerine ilhâmât havale olunmadıkça mümkün mertebe söz sarf etmezler...