Anadolu velîlerinden. On altıncı yüzyılın sonunda ve on yedinci yüzyılın başında yaşamıştır. Pamuklu bez ticaretiyle meşgul olduğu için “Eskici Mehmed Dede” diye bilinir...
“Size dînî ve ahlâkî yaşantısı hoşunuza giden kimseler geldiğinde, onları evlendirin, aksi takdirde yeryüzünde kargaşa ve büyük bir ahlâkî çöküntü olur.”..
Cem‘u’l-Cem‘; cem‘ hâlinin üstünde bir derecedir. Bu konuda sûfîler hâllerinin farklı ve derecelerinin muhtelif oluşuna göre değişik durumlar gösterir...
Peygamberimiz aleyhisselâm, Taif’i fethe izin verilmeyince: “İnşaallah, yarın döneceğiz!” buyurdu. Bu, Müslümanlara çok ağır geldi...
Musa (a.s) Peygamber, koyun yayarken dilinde tutukluk vardı. Acele konuşurdu; tutulur, kalırdı. Allah Teâlâ, onu Firavun'a gönderdiği zaman dilini açtı...
Muhabbet bahsine şöyle başlamıştır: Muhabbetin hakikati sebepleri ve kulun Allah’ı sevmesinin mahiyeti ilk önce bilinmesi gereken asıl marifet ve idraksiz yani bilip anlamdan sevginin tahakkuk edemeyeceğidir. ..
Ebû Süleyman diyor ki: “Soğuk bir gece mihrabda bulunuyordum, soğuk beni muzdarip kılmıştı, bir elimi ısıtmak için koynuma soktum, diğeri dua için uzatılmış halde açıkta kaldı...
...zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir, dedi. Kadın, Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı...
Esip muhabbet yeli Vecde getirsin dili Söylesin can bülbülü Hardan olsun gülümüz Muhabbet rüzgârı esince gönül vecde gelir. Can bülbülü söyleyince de dikenlerden güller açar. Sevgi, insan için, insanlık için sanıldığından daha önemli bir değerdir ve önemli bir manevi güç kaynağıdır...
Tasavvufta bu hâlete eren kişi her an Efendimiz (s.a.s) ile beraber olma hâlini yaşar. Attığı her adım O’ndan bir iz taşır. Aldığı nefesi O’nunla alır, verdiği nefesi O’nunla verir...
Vallahi yâ Muhammed! Ben senin yanındaki adamlardan korkmamışımdır! Fakat ben seni görünce aklım başımdan gitti ve zaafa düştüm!..
Nefis bir puttur, nefsine boyun eğen puta tapmış olur. Allah'a ihlâsla kul olanlar, sırf O'na kulluk etmeyi başaranlar, nefislerine yenen kimselerdir...
"Mü'min ülfet eder ve ülfet olunur. Ülfet etmeyen ve ülfet olunmayan kimsede ise hayır yoktur. İnsanların hayırlısı, insanlar için hayırlı olanıdır."..
Tarîkat kurucuları; tarîkatı kurmak için ortaya çıkmamışlar, tarîkat kurdukları iddiasında da bulunmamışlardır. Tarîkat şeyhinin çevresinde toplanıp bir cemaat oluşturan mürîdler, şeyhin sülûk tarzını, tasavvufî hayatı yaşama şeklini, fikirlerini ve kanaatlarını benimsemişler, çoğu zaman şeyhlerine ..