Kur’an-ı Kerim’de iman ehlinin özelliklerinden biri anlatılırken, “Onlar, Allah’ı ayakta iken, oturarak ve yanlarına yaslanmış olarak zikreden kimselerdir” (Al-i İmrân, 191) ve “Ticaret ve alışveriş onları Allah’ı anmaktan alıkoymaz” (Nûr 24/37) buyrulmaktadır. ..
Müslümanlar arasında ne gaibden haber veren kâhinler, ne de geleceği okuyan falcılar vardı. ..
Nazar değmesine, Kurân-ı Kerim’de: “O inkar edenler, zikri (Kurân’ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi...” (Kalem, 51) âyetinde işaret edilmektedir...
Yüce Rabbimiz, Kurân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü’nün önüne geçmeyiniz, Allah’tan korkunuz. Şüphesiz Allah her şeyi işiten ve görendir.” ..
Kur’ân-ı Kerim tarafından kesin olarak yasaklanmış kumardan başka bir şey olmayan “müşterek bahse tutuşma”, ne at yarışları ne de öteki şeyler için söz konusu değildi...
Bugün Müslümanların, hakkı tebliğdeki metotlarının yanlış olması sebebiyle İslâm çatısı altında toplanma anlayışı zarar görmektedir. Hakkı anlatmadaki usûlümüzü Kuran-ı Kerim en güzel ve en açık şekilde ortaya koymuş, Peygamberimiz (s.a.v.) kapalı kalmadan hepsini sözüyle ve özüyle açıkla..
Pir Gavsu'l-Azâm (k.s) Hazretleri buyuruyor ki: `Tıb ilmi, beden sağlığına ait bilgileri öğrettiği gibi, Tasavvuf ilmi de kalbin, ruhun kötü huylardan kurtulmasını öğretir.´ ..
Bazı, Kurân-ı Kerim'in bazı sûre ve âyetleri hakkında hadîs-i şerifler mevcuttur. İhlâs, Felak ve Nâs sûreleri bunlardandır...
Evet, yüce Kurân kendi deyimiyle: "Diriler için indirilmiştir." Fakat onun, imanla ebedî âleme göç eden inananlarına da sonsuz manevî faydaları vardır. Bunu, Rasûl-i Kibriyâ (s.a.s) böyle buyurur. ..
Şefaat, yardım ve istimdat etmek anlamlarına gelir. Başta Peygamber Efendimiz (s.a.s) olmak üzere, bütün peygamberlerin, salih ve saliha kimselerin, şehitlerin, meleklerin ve hadis-i şeriflerde geçtiği üzere kitabımız Kurân-ı Kerim'in şefaati haktır...
Bir gece vakti; Ebu Süfyan Sahr b. Harb, Ebu Cehil ve Ahnes b. Şerik, birbirlerine duyurmadan, namaz kılarken okuduğu Kur’ân-ı Kerîm’i dinlemek için Efendimizin (a.s) evine gidip, her biri bir yere sindi. Bunlar, Peygamberimizin (a.s) okuduğunu dinleyerek gecelediler. ..
İlâhî lütufların yeryüzüne sağnak sağnak yağdığı, ihsan ve bağış ayı olan bu mübarek ay, mü'minler için kaçırılmaması gereken bir fırsat ayıdır. Şâban ayında yapılan her amelin ve ibadetin sevabı üç yüz katıyla mükafatlandırılır. Böyle bir fırsatı kaçırmayı kimse istemez. Diğer vakitlerde yapılan ..
"Berat, beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için bu geceye Berat Gecesi denmiştir. ..
Maddi dünyamızın mevsimleri var olduğu gibi; manevi dünyamızın da mevsimleri vardır. Ramazan'ın girmesiyle birlikte kainatta adeta manevi bir mevsim değişikliği olur. Ramazan, manevi dünyamızın baharıdır, yazıdır. Kâinat şenlenir, dünya Cennetten kopup gelen bir hava ile dolup taşar. Melekler mü..
Ramazan-ı şerif kamerî aylardandır. Kamerî aylar 29 veya 30 gün olur Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem- buyurur: ”Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur.” (Buhârî, Müslim) Yâni beşerî suçlar ve günâhlar, gerçek oruç tuta..