Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde: “Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30) buyurmaktadır...
Şüphesiz ki, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî veya diğer tasavvuf büyükleri denilince, İslâm’ı taviz vermeden yaşayan kimseler anlaşılır. Hakiki mutasavvıf bunlardır. Hem şu da kesin olarak bilinmelidir ki, bu tasavvufî hayat Peygamberimizin, sahabîlerin, tâbiînin ve ondan sonra gelenlerin İslâmî yaşayışla..
Manevî semamızın yıldızlarından Bişr-i Hafi, h.150 (m.767) yılında Merv’de doğdu. Merv’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptu. Bağdat’ta yaşadı ve h.227 (m.841) yılında burada vefat eyledi...
Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. NİSA 93..
Aslen Yemenli olan Hz. Üveys, Murad kabilesinin bir kolu olan Karen'e mensuptur. Hangi tarihte doğduğuna dair bir kayda rastlanılamamıştır. Muhadramun'dandır. Muhadram tabiri, hadisçilerin ıstılahına göre hem câhiliye zamanını, hem de Peygamberimizin peygamberlik zamanını idrâk edip de Efendimizi (a..
Receb ed-Dârî şöyle anlatmıştır: Hicretin 616. yılında, Şam’da Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin oğlu Şeyh Mûsâ’dan dinledim. Şöyle anlatıyordu: Rahmetli babam birgün buyurdular ki: “Bir vakit Berye’ye (çöle) çıkıp orada bir müddet kaldım. İçecek su bulamadığım için çok fazla harâretlenmiştim. ..
İman sahibi, dünyalık adamlar arasında bir garip kişidir. Zâhid olan, âhirette bir zavallı gibidir; çünkü onun arzusu âhiretin güzelliği değildir, efendisidir. İrfan sahibi ise, Zât-ı İlâhîden gayri her şeyi bir yana atar. Bazı iman sahipleri dünyada bir zindan hayatı yaşar. Rızkı dar değildir...
Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selâmet ve felâhı bulanlar bunlar olacaklardır...
Allah bir kulunu severse Cebrail’e ‘Ben filanca adamı seviyorum, siz de onu sevin’ buyurur. Böylece yeryüzünde ona karşı sevgi seli meydana gelir.....
Kulluk bilincini geliştirmesinde ibadetlerin payı büyüktür. Hakkı verilerek kılınan bir namaz insanı kötülüklerden alıkoyar. Amelle desteklenmeyen iman kuru bir ağaca benzer...
Kul, nefsin azgınlık ve taşkınlığından kurtularak itminan makamına erince, nefs insana güzel bir binit olur. En büyük cihad, nefs ile mücadeledir. Nefsin kötü ahlakı pek çoktur. Bunların başlıcaları; kibir, riya, öfke, hased, mal sevgisi ve makam tutkusudur...
Ashabıma sebbetmeyiniz, (hakaret etmeyiniz) sizden birisi uhud dağı kadar altın infak etseydi ashabımdan (birinin verdiği yarım müde ulaşamazdı. Sunen-i Ebî Davud 39..
Peygamber Efendimizin, Hudeybiye`den Medine`ye dönüşü üzerinden pek fazla bir zaman geçmemişti. Bu sırada İslâmiyetle müşerref olan Sakif Kabilesinden Ebû Basîr adındaki bir zat bir fırsatını bulup Mekke`den Medine`ye geldi.Üç gün sonra, onu istemek üzere Kureyşliler iki kişi gönderdiler. Bunlar Pey..
Fil Yılından 6 yıl sonra Mekke’de doğmuştur. Hz. Ebû Bekir’in dâvetiyle müslümanlığa girenlerin ilki ve ilk 15 müslümandan biri olarak bilinir. Kureyş’in ileri gelenlerinden olup; zenginliği, cömertliği, tevazu ve olgunluğu ile tanınan bir zât idi...
Hz. Peygamber, câhiliye döneminde elçilik görevini yürüten Hz. Ömer’i Kureyş müşriklerine göndererek savaş yapılmamasını teklif etti. Ancak mağrur Mekkeliler, bu teklifi kabul etmediler. Onlar, bu durumu lehlerine çevirmeyi, yapılacak savaş sonunda İslâm'ı ve Müslümanları ortadan kaldırmayı planlamı..
"Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri (bir fâsık) size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın" (Hucurat, 49/6)..