Hayri Babamız anlatıyor: Beraber Diyarbakır'dan, İdris Ağanın Hanına gittik. Şeyhim Hacı Muhammed Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri şöyle orada bulunan dereye aşağı doğru gitti. Ben de istirahat için sırtım üstü yattım, gözümü yumdum, bir de baktım, iki güvercin aşağıdan dere boyundan uçarak geldi..
Hacı Mustafa Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri gördüğü bir rüya üzerine, Diyarbakır'a nasıl gittiğini şeyhi ile nasıl buluştuğunu ve neler ile karşılaştığını şöyle anlatır: ..
Şecaat; savaş ve şiddet sıralarında cesaret ve yüreklilik göstermek demektir. Necdet de, korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü durumlar karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak, demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimiz aleyhis..
Ne zamandır unuttuğumuz bir sevincin bizi yeniden kucakladığı anlar yaşadık oruç akşamlarında. Ne zamandır kalbimize düşmeyen lekesiz huzurlar demledik oruç akşamlarında. Ne zamandır yanımıza yöremize uğramayan çocukça coşkuları avuçladık iftar sofralarımızda. Oruç, bize, her birimize, tek tek, içim..
Uhud savaşı günü, Peygamberimiz aleyhisselamın rebâiye dişi kırılmış, yüzü yaralanmıştı. Bu hal, Ashab-ı Kiramın son derecede ağırına gitti...
Vahhabi mezhebinin kurucusu olan Muhammed bin Abdülvahhab, Hureymile’ye gitti. Bir süre sonra burada tanındı ve etrafına pek çok taraftar toplamayı başardı. Ancak kendisine bir fenalık yapılabileceğinden kuşku duyan yakınları, onu doğduğu şehir Uyayne’ye götürdüler...
Züleyha’nın Hz. Yusuf’a (a.s) karşı duyduğu aşkın ne dereceye vardığına bir baksana! Kadının bütün servet ve güzelliği bu uğurda gitmiş. Yetmiş deve yükü mücevher ve gerdanlığının var olduğu söylenir, hepsini Hz. Yusuf’un (a.s) aşkı uğruna harcamış, “Bu gün Hz. Yusuf’u gördüm” diyen herkese eline ge..
Ey sofilere mahsus elbiselere bürünmüş kişi! O elbiseyi önce özüne, sonra kalbine, sonra nefsine, en sonra da bedenine giydir. Zühd ve takva özden başlar, bâtından başlar, içten başlar. Zahire doğru gider. Zahirden başlayıp bâtına doğru gitmez...
Zeyd b. Sabit’in bir ara gözlerini uyku bürümüş, kendisi uyuyakalmıştı! Kendisinin kalkanı, oku, yayı ve kılıcı yanında olduğu halde; hendekte çalışmakta olan Müslümanlar onu hendeğin kenarında uyur bir halde bırakarak hendeği dolaşmaya gitmişlerdi...
Cabir b. Abdullah derki: “Sa’d b. Rebi’, Uhud’da şehit oldu. Resûlullah aleyhisselam Medine’ye döndü, sonra Hamrâü’l-Esed’e gitti...
Yusuf aleyhisselam, iftira yüzünden zindanda iken Mısır hükümdarı bir rüya görmüştü. Korku ile uykusundan uyanıp; Ben rüyamda 7 semiz ineğin 7 zayıf ineği yediğini ve 7 yeşil başak, 7 de kurumuş başak gördüm. Eğer rüya tabiri biliyorsanız, bu rüyamı tabir edin dedi. Onlar, Biz böyle rüyaları tabir e..