Hz. Peygamber bir hadisinde "Bizim orucumuzla Ehl-i Kitap'ın [Yahudi ve Hristiyanlar] orucu arasındaki fark, sahur yemeğidir" buyurmuşlar. Diğer bir hadisinde de: "Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, onun yeme-içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur." buyurmuşlardır...
Bütün edepler Resûlullah Efendimiz'den (s.a.v) alınıp öğrenilir. Çünkü O, zahirî ve batınî bütün edeplerin kaynağıdır. Allahu Teâlâ, O’nun Mi'rac'da ilâhî huzurdaki güzel edebini şu âyetiyle haber vermektedir: “(Huzurumuzda) onun gözü (başka şeylere) kaymadı, haddi de aşmadı.” (en-Necm 53/17)..
Allah Teâlâ, Kâbe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaat etmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teâlâ meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kâbe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, Örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girme..
Tasavvufta insanı dinin kerih gördüğü, yapılmasını tavsiye etmediği ve yapıldığında Allah’ın rızasına uygun düşmeyen fiil ve davranışlara sürükleyen duygu, düşünce, zevk, emel, gaye, vs. kaynağına genellikle “nefis” ismi verilmiş ve onunla ömür boyu mücadele içerisinde bulunmak gerektiği belirtilmiş..
Biriyle görüşeceği zaman daima önce selam verir ve tokalaşırdı. Eğer biri eğilerek kulağına birşeyler söylerse, o kişi ağzını, kulağından çekinceye kadar onun tarafına yüzünü çevirmezdi. ..
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Bağdad’daki derslerine ve va’zlarına ara verip, bir müddet yalnızlığı tercih ettikten sonra, tekrar ders, va’z ve fetvâ vermeye başladı. Pek meşhûr oldu. İnsanlar her taraftan onun sohbetine koşuştular. Âlimler, sâlihler toplanmıştı. ..
Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. NİSA 93..
İman sahibi, dünyalık adamlar arasında bir garip kişidir. Zâhid olan, âhirette bir zavallı gibidir; çünkü onun arzusu âhiretin güzelliği değildir, efendisidir. İrfan sahibi ise, Zât-ı İlâhîden gayri her şeyi bir yana atar. Bazı iman sahipleri dünyada bir zindan hayatı yaşar. Rızkı dar değildir...
Hz. Peygamber, câhiliye döneminde elçilik görevini yürüten Hz. Ömer’i Kureyş müşriklerine göndererek savaş yapılmamasını teklif etti. Ancak mağrur Mekkeliler, bu teklifi kabul etmediler. Onlar, bu durumu lehlerine çevirmeyi, yapılacak savaş sonunda İslâm'ı ve Müslümanları ortadan kaldırmayı planlamı..
• Gökyüzünden, Ülker yıldızından cana şöyle bir ses geldi: "Sen, yeryüzüne mensup değilsin; sen, ötelerden geldin! Bu yüzden, aklını başına al da, yücelere yüksel, tortu gibi dibe çökme! • Hiç kimse eşinden dostundan, eski bildiklerinden bu kadar uzun müddet seferde, yolculukta kalamaz! Bu ne bitme..
Rabbin ile aranda, sen kendin varsın. Kendini aradan çıkar. İşte o zaman, O’nu görürsün! Nefsine muhalefet ederek, onunla savaşarak ve onun heves ve arzuları karşısında sağır kesilerek kendini aradan çıkar. Nefsinin zevklerini, hevaî arzularını ve budalalıklarını asla yerine getirme. İşte o zaman, m..
Senin aşkın, çorak toprağı bile gül bahçesi haline getirir. • Ey saki; kadehi Hakk aşığının şarabı ile doldur! Yanmış, kavrulmuş gönüllere Rabbanî şarap sun! • İlahî aşkla kendinden geçmiş kişilerin meclisinde ekmekten az bahset! Şunu iyi bil ki, ilahî aşk suyuna dalmış kişiler, sudan başka bir şe..
Fitre sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve temel ihtiyaçlarından başka en az nisab mikdarı bir mala sahip bulunan her müslüman için verilmesi vacib olan bir sadakadır. Buna yalnız "Fitre"de denir. Fıtrat sadakası, sevab için verilen yaratılış ikramı demektir...
Ey evlat! Nefis ıslâh olmayınca kötülük yapar. Onun karşısında daima muhalif kal. Kurtuluş istersen bunu yap, Hakk'a uy. Nefse muhalif ol. Nefsi Hak Teâlâ'ya itaat etmesi için yola getir. Hakk'a isyan edecek olursa hemen karşısına dur. Nefsin kötü hâllerine kapılırsan, halka karışamazsın ve onların..
Yahudiler içinde zalim, İsa düşmanı ve hıristiyanları yakıp yandırır bir padişah vardı. İsa’nın devriyle, nöbet onundu. Musa’nın canı oydu, onun canı Musa. Şaşı padişah. Allah yolunda o iki Allah demsazını birbirinden ayırdı. Usta bir şaşıya “yürü, var, o şişeyi evden getir” dedi. Şaşı,”O iki şişede..
Hz. Peygambere vahy edilen emirlerden ve ahlaki kurallardan biri de onun adalet ölçülerine uyması, etnik kökeni ve inancı ne olursa olsun herkese ve her şeye adaletle davranması ve kesinlikle zulümden uzak durmasıdır. ..