Üçler, yediler ve kırklar tasavvufî tabirlerden olup, kültürümüze yerleşmiş olan sözlerdir. Bunlar kademe kademe, Cenâb-ı Allah’ın sevdikleri, dost edindikleridir. Sevdikleri, dost edindikleri ifadesinden aykırı anlamlar çıkaranlar var. Onlar; “Hiç Cenâb-ı Allah dost edinir mi?” veya “Sever mi?” ..
Bir gün Abdülkadir Geylani hazretleri dergâhında müritleriyle birlikte zikrullah yaparken, yolda gecen bir papaz zikir sesinden etkilenerek dergâhın kapısından başını uzatır. ..
Allah’ı tanıyan kişiye en zor gelen şey, insanlarla konuşmak, onlarla birlikte bulunmaktır. İşte bunun içindir ki, bin arif arasından ancak birisi, insanlar içinde konuşabilir. Ne var ki bu bir kişi de, peygamberlerin sahip oldukları güç ve kuvvete muhtaçtır. Nasıl muhtaç olmasın ki? O, her sınıf in..
Kur'an, kıyametin kopmasından sonra Sûr'a ikinci defa üfürülme ile bütün canlı yaratıkların hesap için tekrar diriltileceklerini ifade eder. O kadar ki, öldükten sonra dirilmenin anlatılmadığı çok az sûre bulunabilir. Pek çok surede bu konuyu açıklayan örnekler getirilerek, akıllara gelebilecek tere..
Ashab'ın ve Âlimlerin Sözleri: Ebû Derdâ (r.a) şöyle demiştir: 'Allah'a yemin olsun, siz ya iyiyi emredecek, kötüyü yasaklayacaksınız veya Allah Teâlâ size zâlim bir sultanı musallat kılacaktır ki, o sultan sizin büyüklerinize hürmet, küçüklerinize merhamet etmez. Sizin iyileriniz onun aleyhinde bed..
İmam Şâf’i’i Hazretleri, aslen ümmî (okuma-yazma bilmeyen), fakat gönlü ilm-i ledünnî ile dolu Şeybân-ı Râ’i gibi bir zatın önünde, anasının dizi dibinde oturan bir çocuk gibi mütevazi bir tavır içinde bulunur ve teveccüh için beklerdi. Hatta İmam-ı Hanbeli Hazretleri: “Ey İmam! Şeybân-ı Râ’i gibi..
Abdullah Dağıstani (k.s), Çanakkale savaşında ağır yaralanır. Zatalisi üzerindeki müşâhedeleri şöyledir. “Halvetten çıktıktan sonra annemi sadece bir veya iki hafta gördüm. Beni asker olarak Çanakkale’de “Seferberlik” denilen savaşa götürdüler. Düşmanlar tarafından yoğun bir taarruz başlatılmıştı, ..
Âlimler, İmam-ı Azam’ın takvası, ibadeti ve zühdünde icma etmişlerdir. Kalbi ahlaki kötülüklerden arı, her çeşit faziletle süslü, Allah ve Resulü’nün getirdiklerine sıkı sıkıya bağlıydı. İmam Abdullah b. el-Mübarek: “Ebu Hanife’den daha çok Allah’tan korkan birisini görmedim.” [18] demektedir. Abd..
Günlük hayatımızda ve bilhassa namazın içinde, dualarımız arasında, topluca ve tek başına yapılabilecek bu vazifenin mahiyeti, kimlere getirilebileceği, hükmü ve önemi: "Salât" kelimesi lügatte; dua, namaz, rahmet mânâlarına geldiği gibi kendisinden türetilen bazı fiillerinde bereket mânâsı da vard..
22. "Hak kapalı değil açıktır. Perdeli olan sensin. Sen kendine bakmayıp başka şeye bakıyorsun. Sen perdeli olduğun için Hakk'ı göremiyorsun. Ayıplarını bul, perdeyi kaldır." 23. "Ey derviş sakın ha! Hak'tan başkasından bir şey bekleme. Veren O'dur. O halde veren varken başkasından isteme." Bir şe..
Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıt Han’ın bir meseleden dolayı mahkemeye gelip şahitlik yapması gerekmişti. Ancak Bursa kadısı Molla Fenârî, hiç çekinmeksizin padişahın şahitliğini reddetmiş, mahkemede şahitlik yapma liyakatinde olmadığını iddia etmiş, gerekçe olarak da padişahın cemaatle namaz kı..
Sûfi zâhidlerden Ebû Abdullah Amr b. Osman Mekkî (v.291/903), Ebû Abdullah Nebâci ile görüşmüş, Ebû Said Harraz ve daha başkalarının sohbetinde bulunmuştu. Tarikat ve usûl (akâid) konularında sûfiler zümresinin şeyhi ve bu taifenin imamı idi...
İlahilerin söylendiği, derin manaların tefekkür edildiği, ihvan ile muhabbetin çaylar eşliğinde demlendiği güzel mi güzel bir gün! Tarih 10 Temmuz 2012. Nevşehir´in Kozaklı ilçesinde mürşidimiz Abdullah Demircioğlu ile adeta cennetten bir köşede hasbihal edilip meşk edildi. Hatıra içinde hatırala..
Âdem Aleyhisselâm cennetten, Hindistan toprağında bulunan Serendib Dağı’nin üzerine indirildi. Bundan dolayı bu vadinin ağaçlarının kokusu güzeldir. Bu, Âdem Aleyhisselâm ile beraber cennet kokusu bulunduğu içindi. Hazreti Havva da Cidde’ye düştü. İkisinin arasında, yediyüz fersah vardı. Tavus, Hi..
Salih’in devesi görünüşte deveydi, o zalim kavim, bilgisizlik yüzünden deveyi kestiler. Su için deveye düşman olduklarından kendileri, mezara su ve ekmek oldular. ( helak olup mezarı doyurdular). Allah devesi, ırmaktan buluttan su içmekteydi. Onlar, Hakk’ın suyunu Hak’tan esirgediler Salih’in de..
Osmanlı’nın özünü ve temellerini besleyen manevî unsurların en başında “ilâ-yı kelimetullâh aşkı ve peygamber sevgisi” gelmiştir. Peygamberimize ve mukaddes beldelere hürmet, muhabbet, hizmet ve sadakat, soylu ceddimizin her daim şiarı olmuştur. Padişahlar, devlet işlerinin aksamaması için şeyhülis..