Ukbe b. Ebi Muayt; müşriklerin, Peygamberimiz Aleyhisselama Mekke´de secdede iken yapılmayacak işkenceleri yapan azılılarından olup, Kabe´de secdede iken Peygamberimiz Aleyhisselamı boğmaya kalkışmış, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ebu Bekir tarafından kurtarılmıştı...
Hz. Ömer; Ayyaş b. Rebîa ve Hişâm b. As ile birlikte hicret etmek üzere harekete geçtiler, hazırlık yaptılar. Hz. Ömer, ilk Müslüman olduğu gün nasıl celâdet gösterip açıkça namaz kılmak üzere Peygamberimiz ve diğer Müslümanlarla Kâbe avlusuna gitmiş ve müşriklere açıkça meydan okumuşsa, şimdi de a..
Hılfu'l-Fudûl (Erdemlilerin Yemini) Topluluğu, hukukun güçlüden yana olduğu, hak ve adaletin vicdanlara bırakıldığı câhiliyye döneminde kurulan bir nevi gönüllü yargı ve kolluk kurumudur. Peygamberimiz bu topluluğa 21 yaşında katılarak toplumun ıslahı yolunda önemli bir katkıda bulunmuştur...
Kevser havzı, cennet nimetleri, Peygamberimiz ve benzeri hususlarla ilgili önemli açıklamalarda bulunuluyor..
"Ey Hak tâlibi can! Önce ambara giren fâreden kurtulma çaresini ara, ondan sonra buğday toplamaya çalış. Büyüklerin büyüğü olan, gönüllere gönül kesilen sevgili peygamberimizin; "Namaz ancak kalp huzuru ile tamam olur." hadisini hatırla da nefisten ve şeytandan kurtulmak için kalp huzuru ile namaza ..
Kan Aldırmak Orucu Bozar mı? Ebû Sa‘îd (r.a) anlatıyor: Rasûlullâh (as) buyurdular ki: “Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.” İbn Abbas (r.a) anlatıyor: “Rasûlullâh (s.a.s) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu.” Oruçlunu..
Kan Aldırmak Orucu Bozar mı? Ebû Sa‘îd (r.a) anlatıyor: Rasûlullâh (as) buyurdular ki: “Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.” İbn Abbas (r.a) anlatıyor: “Rasûlullâh (s.a.s) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu.” ..
Evliya Çelebi’nin anlattığı o rüya birçoğumuz tarafından bilinmektedir. Belki unutanlar için yeniden anlatmak gerekirse; Evliya Çelebi bir gece rüyasında âlemlerin Efendisini (s.a.v.) görür. Peygamberimizin huzurunda mübarek, pak olan elini öpmeyi ve ondan şefaat istemeyi diler. Efendimizin mübarek ..
Sünnetlere ittiba edip bidatları terketmedikçe ve Peygamberimizin (as.) haliyle hallenmedikçe kurtuluşa ermek mümkün değildir...
Sevgili Peygamberimizin hayatı Kur´an ahlakıdır. Neslimizin din eğitimi alarak yetişmesi, ahlak-ı resul ile bezenmesi çok önemlidir...
Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubal..
Bir defasında her nasılsa Ebu Zerr-i Gıfarî hazretleri, Bilal-i Habeşî hazretlerine: “Kara kadının oğlu!” diye hakaret etmişti. Bu söz peygamberimize ulaşınca, Ebu Zerr’i: “Ey Ebu Zer! Sen onu anasından dolayı ayıplıyorsun öyle mi?..
“Namazdaki bu hoş işaretleri gör de, sonunda, kesin olarak işin böyle olacağını anla... Aklını başına al da namaz yumurtasından civciv çıkar, yani namazdan manen yararlan, yoksa dane toplayan bir şey öğrenememiş kuş gibi, Allah’ın büyüklüğünü düşünmeden yere başını koyup kaldırma.” “Ey Hak tâlibi..
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, bilindiği kadarıyla nadiren de olsa ashabından bazılarının arkasında namaza durmuştur. Tebük seferine giderken, Hicr'le Tebük arasında bir konaklama yerinde tan yeri ağardıktan sonra Allah’ın elçisi ihtiyacını gidermek için uzak bir yere gitmişti. Cemaat güneşin doğma..
Bütün kaynaklar Peygamberimizin, Adnan’a kadar olan atalarının gerek isimlerinde, gerek sıralarında, ittifak halinde bulundukları gibi Adnan’ın da, İsmail b. İbrahim’in öz be öz soyundan geldiğinde de müttefiktirler. Peygamber Efendimizin on dokuzuncu kuşaktaki atası Maadd b. Adnan; İsa aleyhisselâ..
Peygamberimiz (s.a.v.), yaşı büyüyüp peygamberlikle vazifelendirildiğinde bu olayı daima hatırlardı. İbn Hişâm’ın kaydettiğine göre ashâb-ı kiram bir gün: “Yâ Resûlellâh! Kendi hayatınız hakkında bize bir şey anlatınız!” dediklerinde Efendimiz Hazretleri şunları söylemişti:..