Hz. Peygamber’in hicretini esas alan ay takviminde yer alan “Receb, Şa‘bân, Ramazân” ayları, halk arasında kutlu ve mübarek aylar diye tanınır. “Üç Aylar” ifadesi ile de bu aylara yüklenen faziletlerin kastedildiği söylenebilir. Dinî literatürümüzde ve yüzyıllardan beri akıp gelen şifahî ananede di..
Bir hadis-i şerîfte, "Âlimler, peygamberlerin vârisleridirler." buyrulmaktadır. Peygamber Efendimizi (s.a.s) gerçek anlamda temsil edenler hiç şüphe yok ki O'nun ahlakıyla ahlaklanan, ilmiyle âmil olan mürşid-i kâmillerdir. Bu zâtları ziyâret etmenin sevabı tarif edilemez. Yeter ki niyetimiz halis o..
İnsanoğlu değerli olan her şeyin ve herkesin sahtesini yapmış ve piyasaya sunmuş olan bir varlıktır. Bu sahnenin en muhteşem oyucuları “sahte peygamberler”dir. İşin cilveli tarafı ise şudur: Peygamberlerin hitap ettiği “kalp” ile sahtekârlar için kullanılan “kalpazan” kelimeleri aynı kökten türemişt..
Beyt-i mamur, firdevs cennetinde kırmızı yakuttan bir yüksek kubbe idi. Hak Taala, Adem aleyhisselaı cennetten yeryüzüne indirdiğinde, tevbesini kabul eylemişti...
266. Mücâhid'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Lokman Hekim (as) kalın dudakları, geniş tabanları olan Habeşli bir köle idi. İsrailoğullarına baş kaldırmıştı."..
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Allah'ı zikretmek için bir mecliste oturanları, melekler, halka çevirerek kuşatırlar. Allah'ın rahmeti kendilerini kapsar ve Allah Teâlâ, onları nezdinde bulunan kimselerin yanında anar." (İmam Ahmed, Ebu Ya'lâ ve Taberânî) "Sadece Allah rızası için bir araya geli..
Azîz Mahmûd Hüdâyî'nin yükselmesi bâzı talebelerin kıskançlığına yol açtı. Durumu sezen Üftâde hazretleri, onun samimiyetini göstermek istedi. O sırada mevsim kış idi...
Daha sonra Dinarkom köyüne tayin olunan Alvarlı Efe Hazretleri, I. Dünya Savaşı’na kadar burada kalmış, 16 Şubat 1916’da Rusların Erzurum’u işgali üzerine, Erzurum’a göçerek, babasını Erzurum’a bırakıp.....
Bir gün Ebû Hüreyre (r.a) Medine çarşısına uğrar, çarşıya hakim bir yerde durur ve: – Ey çarşı esnafı! Rasulullah’ın mirası bölüştürülüyor, dağıtılıyor, taksim ediliyor, siz burada duruyorsunuz. Gidip payınızı almayacak mısınız? ..
Mekke’nin fethi günü Resûlullâh anahtarı aldı. Kime isterse verebilirdi. Sonra bana iade etti. Verirken de: “Ey Ebû Talhaoğulları, emaneti -sürekli, olarak sizde olmak üzere- işte alınız! Bu emaneti, bu hakkı, sizden kimse alamaz, meğerki zalim ola!” buyurdu...
Daha önce Abdullah DEMİRCİOĞLU Efendi Hazretleri’ne arz edilip, kendisi tarafından cevaplandırılmış soruları sizlere takdim ediyoruz. S.1. Tasavvuf cemaati “ilm-i ledün” ismi altında Rasûlullâh’ın (s.a.s) sünnetlerini tahrip mi ediyor? C.1. İlm-i Ledün adı altında Rasûlullâh’ın (s.a.s) sünnetlerin..
Hacı Mustafa Hayri (k.s.) Hz.lerinin müridlerine tavsiye ettiği ve dergahında okuttuğu bir eser.....
“Mutlak zikir kemâline masruftur.” fehvasınca, veli, kutup, gavs, keramet vb. kavramlar işitildiğinde akla ilk gelen isim şüphesiz Şeyh Abdülkadir Geylânî’dir. Zira İslâm tarihinde adı bu kavramlarla yan yana gelen en meşhur kişi odur. Onun için de sultanu’l-evliya, kutbu’l-a’zam, gavsu’l-azam, kutb..
Efendim, yurdumuzun dört bir yanında kabirlerini ziyaretle şereflendiğimiz, feyizlendiğimiz tasavvuf büyükleri var. Bu mana sultanlarının, kâmil insanlar yetiştirmenin yanı sıra sosyal ve ekonomik hayata katkılarının ne denli çok olduğu da malum. Birçoğu İslâmî ilimlerin zahirine ve batınına vakıf o..
5. Güler Yüzlülük ve Tatlı Dillilik Güler yüzlülük, tebessüm, sadakadır. Mü’minin kalbinin aydınlığı yüzüne vurur...
İbrahim Efendi adında bir takkeci vardı. Küçük dükkanında takke yapıp satardı. Her gün kazandığından ailesinin geçimi için olanı bir köşeye ayırır, kalanı fakir fukaraya dağıtırdı. ..