Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubal..
Bir defasında her nasılsa Ebu Zerr-i Gıfarî hazretleri, Bilal-i Habeşî hazretlerine: “Kara kadının oğlu!” diye hakaret etmişti. Bu söz peygamberimize ulaşınca, Ebu Zerr’i: “Ey Ebu Zer! Sen onu anasından dolayı ayıplıyorsun öyle mi?..
Bürüyen Kaside’nin sahibi Şerâfeddîn Muhammed Bûsirî Mısırlıdır.. Dedelerinden biri Ebusirli olduğundan lakabı Bûsirî olmuştur.Hicri 608 yılında doğmuş ve 696 yılında vefat etmiştir. Bilgin, üstün ahlaklı ve takva eri bir müslümandı. Şiir ve belâğatta eşsizlerdendi. Hz. Peygamberi öğen birçok şiiri ..
“Namazdaki bu hoş işaretleri gör de, sonunda, kesin olarak işin böyle olacağını anla... Aklını başına al da namaz yumurtasından civciv çıkar, yani namazdan manen yararlan, yoksa dane toplayan bir şey öğrenememiş kuş gibi, Allah’ın büyüklüğünü düşünmeden yere başını koyup kaldırma.” “Ey Hak tâlibi..
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, bilindiği kadarıyla nadiren de olsa ashabından bazılarının arkasında namaza durmuştur. Tebük seferine giderken, Hicr'le Tebük arasında bir konaklama yerinde tan yeri ağardıktan sonra Allah’ın elçisi ihtiyacını gidermek için uzak bir yere gitmişti. Cemaat güneşin doğma..
Bütün kaynaklar Peygamberimizin, Adnan’a kadar olan atalarının gerek isimlerinde, gerek sıralarında, ittifak halinde bulundukları gibi Adnan’ın da, İsmail b. İbrahim’in öz be öz soyundan geldiğinde de müttefiktirler. Peygamber Efendimizin on dokuzuncu kuşaktaki atası Maadd b. Adnan; İsa aleyhisselâ..
Devrân-ı Zikrullah’ta zaman zaman Allah Resulüne istinaden ilâhiler söylenir. Bunlar O yüce Peygamberin şefaatini celbetmek için bir vesiledir. Geçenlerde Mirimiz Abdullah Efendi sohbetine otururken; İmam Busirî Hz.lerinin; “... Kul in testefikâ yehimî ...” beytini terennüm ediyordu. Akabinde Muh..
Peygamberimiz (s.a.v.), yaşı büyüyüp peygamberlikle vazifelendirildiğinde bu olayı daima hatırlardı. İbn Hişâm’ın kaydettiğine göre ashâb-ı kiram bir gün: “Yâ Resûlellâh! Kendi hayatınız hakkında bize bir şey anlatınız!” dediklerinde Efendimiz Hazretleri şunları söylemişti:..
Haşim ve Muttalib oğulları Şı’b’da üç yıl kuşatılmış bir halde kaldıktan sonra, Kâbe’nin içinde asılı sahifeye, Yüce Allah ağaç kurdunu (güvesini) musallat etti. Güve; sahifede, Allah’ın ismi anılan “Bismikallahümme / Senin isminle başlarım ey Allah” cümlesi dışında, zulüm ve cevr ifade eden her şe..
Peygamberimizin hayatını ve faaliyetlerini konu alan eserlere Siyer veya Siyer-i Nebi dendiğini biliyoruz. Birçok âlim, tarihçi ve sanatkâr son Peygamber (s.a.)in hayatını incelemiş, konu ile ilgili düşünce tespit ve yorumlarını kaleme almıştır. İlk asırlarda nesir-düzyazı olarak başlayan bu faaliye..
Peygamberimizin vefâtından sonra Bilâl-i Habeşî ayrılık acısına tahammül edemez olmuş, artık bir daha ezan okumamıştır. Rasûlullâh’a (s.a.s)olan muhabbetiyle her gün yanıp tütüyor, gözyaşı döküyordu. ..
Hocamız sohbetinde İnşirah Suresini tefsir ediyorlar. Peygamber efendimizin yaşadığı zorluklardan ibretle ve hareketle günümüze ışık tutuyorlar...
Peygamberimizin (a.s) dadısı Ümmü Eymen’in asıl adı Beneke’dir...
Hicri takvimin ilk ayı olan muharrem ayının İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu ayın onuncu gününe “Aşûra günü” denilmektedir. Sevgi Peygamberimiz (a.s) bu aya değer vermiş ve “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan muharrem ayında tutulan aşura orucudur.”[1..