Osmanlı Padişahlarından III. Mustafa, kendisine her sözünde hikmet olan Lâleli Baba adında bir veliden bahsedilince bu zâtı merak edip ziyaretine gider...
Tarih boyunca bütün insanlık ve medeniyetler için, vahşî dünyanın en yırtıcı canavarları ile teknolojinin en tahripkâr silahları bile, yerince ve yeterince eğitilmemiş bir toplumun cahil birey ve barbarları kadar yıkıcı ve tehlikeli olmamıştır. Dinî ve medenî terbiyesi verilmemiş, yerince ve yeteri..
S a h v: Gaybet hâlinin nihayete ermesinden sonra his ve şuur hâline dönüştür. Sekr ise kuvvetli bir varidin tesiri ile gaybet hâline geçiştir...
...Elbisenin şeffaf olmasındaki ölçü, tenin rengini belli etmesidir. Dışarıdan bakıldığı zaman elbisenin altından insanın teni görünüyorsa, elbise ince de olsa, kalın da olsa böyle bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz. ..
“Cennette birtakım köşkler vardır, dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür” buyurmuştu. Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp:..
Hz. Ömer -radıyallahü anh-, Ramazan’da sarhoş olan birine: “Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır” demiştir. (Buhârî, Savm, 47) ..
“İkrime, sizin yanınıza, mü’min ve muhacir olarak geliyor! Sakın, onun babasına kötü söz söylemeyiniz! Çünkü, ölüye kötü söz söylemek diriyi üzer, ölüye birşey erişmez!” buyurdu...
Hacı Mustafa Hayri Öğüt (k.s) Hazretleri, Şeyhi Hacı Muhammed Baba (k.s) Hazretlerine hizmeti esnasında başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:..
Tasavvufun belli bir şeklini yaşamak için “şeyhin” lüzumlu ve gerekli, diğer bir şeklini yaşamak için ise şart ve zorunlu olduğunu belirten sûfiler; bu yola girmemenin doğuracağı zararları ve bunun yol açacağı manevî felaketleri göstermekten geri durmamışlardır. Bu yolda bazıları yolunu kaybeder, şe..
Bilal Havvâs diyor ki: “Benî İsrail çölünde yolculuk yaparken aniden bir zatın yanımda yürüdüğünü fark ettim. Hayrete düştüm, sonra bunun Hızır (a.s.) olabileceği kalbime ilham edildi. Bu zata.....
İtikâf lûgat deyiminde bir şeye devam etmek manasındadır. Bir şeye devam eden kimseye de mutekif (itikâf yapan) denir. Şeriatta ise itikâf: Bir mescidde veya o hükümdeki bir yerde itikâf niyeti ile durmaktan ibarettir...
Bir kimse, kendi zekatını fakir bulunan zevcesine, usulüna (babasına, dedesine, anasına ninesine...) ve füruuna (çocuklarına, çocuklarının çocuklarına...) veremez...
Fitre sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve temel ihtiyaçlarından başka en az nisab mikdarı bir mala sahip bulunan her müslüman için verilmesi vacib olan bir sadakadır. Buna yalnız "Fitre"de denir. Fıtrat sadakası, sevab için verilen yaratılış ikramı demektir...
“İnsan bir derviştir. Bir bilse, ah bilse!” demiştiniz. Bilemiyor ve olamıyor... Derviş olamıyor, çünkü kendine tapıyor...
Çok öfkelisin, öfkenin bu denlisi densizlikle sonuçlanabilir. Biliyorsun, öfkeyle kalkan ziyanla oturur. Öfkelenme, ya da öfkene bir gem vur!..
İslâm adına, insanlık adına ne varsa hayatında kemâliyle gözlemlenen şahsiyetlerden… Büyük âlim, olgun bir velî… Ömrünü ilme, irfâna ve bunlara sahip insanlar yetiştirmeye adamış tortusuz bir zirve insan… Kimilerine göre Konya’da Mevlânâ (k.s) Hz.lerinden sonra gönüllerde en çok yer eden, taht kuran..