Vahşi hayvanları avlamak caizdir. Bu mubah olan bir kazanç yoludur. Fakat diğer kazanç yolları bundan daha faziletlidir. ..
Bunun için Rasûlullâh (s.a.s): “Bazen kalbimi bir perde bürür, bu perdeyi kaldırmak için günde yetmiş defa istiğfar ederim” (Müslim, Zikr, 51; Ebu Davud, Vitr, 26) buyurmuştur...
Fetâ; nefsinin işlerini tedbirden, malından ve evladından geçip hepsini, bütün varlığın sahibi yüce Allah'a hibe ve feda eden kimsedir. Aslında hibe ettiği şeyler kendisine ait değildir; onlar yüce Allah'ın olup şu âyette istenen yolda harcanmıştır: “Şüphesiz Allah, müminlerden, kendilerine cenneti..
Muharrem ayı, hicrî takvimin ilk ayıdır. 7 Aralık Salı 2010 tarihi ise Muharrem’in birinci gününe tekabül etmektedir. Yani Efendiler Efendisi’nin (s.a.s), Mekke’den Medine’ye hicretinin 1432. yıldönümü…..
...Bir gün yanında Feridüddin Attar’dan bahsedilir. O’nun şiirlerinden söz edilir. Kâmil insan, ‘Bir zamanlar bize de ilhâm olmuştu’ diyerek sarığının arasından yazmış olduğu şiirini muhatabına uzatmıştı...
Hayri Baba, bir müridi ile Tarsus'a gider. Orada bir zat, Hayri Baba’nın yanındaki müride Hayri Baba hakkında ileri geri sözler eder. Hayri Baba, yanına gelen müridine:..
Hazreti Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur’ân’da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mana büyüğüdür. İslâm tarihinde Hazreti Lokman’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, ö..
Allah Teala, Kabe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaadetmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teala meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kabe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girmey..
Mansur b. Ammar, “Bir kimse başına gelen dünyevî musibetlerden dolayı sızlanırsa, musibet dinine intikal eder.” demiştir...
Sufilere göre her ikisinin de bir gaye ve zamanı vardır. Herhangi bir halin (evlilik-bekarlık) ihtiyar edilmesi (seçilmesi), Allâh (c.c) içindir...
Amr b. Abdullah el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: “Ali’yi (a.s) bir izâr ve bir ridâya bürünmüş oldu¬ğu halde elinde bir kamçıyla gördüm. Sanki bedevî bir Arâbîydi. Karâbîs çarşısına kadar geldi. Üç dirhemlik bir gömleğe sahip çıktı. Satıcı onu tanıyınca vazgeçti. Ondan bir şey almadı. Başka birisi..
Bâyezid Bistâmî (k.s), annesine son derece bağlı, itaatli idi. Kendisi şöyle anlatıyor: “Mücahede ve riyazatta aradığımı anne rızasında buldum. Bir gece annem benden su istemişti...
Sâdık ve sâlim İhsan Efendi oğlum! Ârif ona derler ki; kalbi vesveseden, teşvişten (karışıklıktan) yani bulanıklıktan beri (uzak) olandır. Ve böyle ârifler, kendilerine karışık haldeki insanlar ve hâdiseler geldiğinde onları sükûnete erdirenlerdir. Binaenaleyh, (bununla birlikte) kalbinin safasını..