Rasûl-i Ekrem (s.a.s), insanların en cömerdi idi.
Peygamberimiz aleyhisselamı yakından tanıyanlar, kendisini böyle vasıflamışlardır.
Hz. Ali:
“Resûlullah aleyhisselam, eli açıklıkta, insanların en cömerdi idi.”
Hz. Âişe:
“Resûlullah aleyhisselam, hayırda esen rüzgârdan daha cömertti.”
Abdullah b. Ömer:
“Resûlullah aleyhisselamdan daha cömert bir kimse görmedim.”
Abdullah b. Abbas:
“Resûlullah aleyhisselam insanların en cömerdi idi” demiştir.
Peygamberimiz aleyhisselamda cömertliğin her türlüsü, Allah yolunda Allah’ın dinini açıklamak, Allah’ın kullarını doğru yola kılavuzlamak, açları doyurmak, cahilleri öğütlemek, haceti görüleceklerin hacetlerini görmek, yararlanacakları her yolla yararlandırmak ve ağırlıklarına tahammül etmek... gibi ilim, mal ve nefis cömertliğinin hepsi mevcuttu.
Peygamberimiz aleyhisselam:
“Ben ancak bölüştürücüyüm! Veren ise Allah’tır!”
“Bize mirasçı olunmaz! Bizim bıraktığımız sadakadır! Ancak, Muhammed’in ailesi ondan yer!” buyurmuştur.
Ebu Zerri’l-Gıfârî der ki:
“Resûlullah aleyhisselam, bana:
‘Ey Ebu Zer! Şu hangi dağdır?’ diye sordu.
‘Yâ Rasûlallah! Uhud dağıdır!’ dedim.
Resûlullah aleyhisselam:
‘Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; onun benim için altına çevrilmesi, beni asla sevindirmez!
Onu bir kırat bile bırakmaksızın Allah yolunda harcarım!’ buyurdu.
‘Yâ Rasûlallah! Bir kantar da mı bırakmazsın?’ diye sordum.
Resûlullah aleyhisselam, üç kere:
‘Bir kırat bile bırakmaksızın!
Bir kırat bile bırakmaksızın!
Bir kırat bile bırakmaksızın! buyurdu.
Sonra da:
‘Ey Ebu Zer! Ben ancak az olana az derim, çok olana çok derim!’ buyurdu.’
Akşama doğru Medine’nin Harre mevkiinde Peygamber aleyhisselamla birlikte yürüyordum ve Uhud dağına bakıyorduk.
Peygamber aleyhisselam:
‘Ey Ebu Zer!’ buyurdu.
‘Buyur yâ Rasûlallah! Emrine amadeyim!’ dedim.
Resûlullah aleyhisselam, Uhud’a bakarak:
‘Şu Uhud’un benim için altına çevrilmesini, ondan bir tek dinarın üç günden fazla yanımda akşamlamasını, beklemesini arzu etmem! O bir tek dinarı da ben sadece borç için yanımda bulundurur, hepsini Allah’ın kullarına (eliyle sağına, önüne ve soluna işaret ederek) ‘Alınız! Alınız!’ derim’ buyurdu.
Sonra yürümeye devam ettik.
‘Ey Ebu Zer! Çok mal sahipleri vardır ki, Kıyamet gününde onlar sevapça pek azdırlar!
Ancak (yine eliyle sağına, önüne ve soluna işaret ederek) mallarını şöyle şöyle harcayanlar müstesnadır!
Böyleleri de pek azdır!’ buyurdu.”