Bir mescide her hangi bir namazı kılmak veya farzı eda ve imama uymak niyetiyle girmek de tahiyyetü'l-mescid yerine kaim olur. Buna göre bir mescide girince oturmadan önce kılınan her hangi bir namaz tahiyyetü'l-mescid yerine geçer.
Tahiyye, hürmet, selâmlama, saygı gösterme; tahiyyetü'l-mescid, mescide hürmet, daha doğrusu mescidin sahibi Allah'a saygı gösterme anlamınadır. Çünkü insanın gayesi mescide yaklaşmak değil onun sahibi Allah'a yaklaşmak ve onun rızasını elde etmektedir. Bu maksatla kılınan namaza da tahiyyetü'l-mescid denir.
Tahiyyetü'l-mescid namazı iki rekat olup müstehaptır. Bir cami veya mescide girildiğinde oturmadan kılınır. Oturulduktan sonra, namaz geçmiş olmayıp yine kılınırsa da, faziletli olan, oturmadan önce kılınmasıdır. Nitekim Ebû Katade (r.a)'dan rivâyet edilen hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s); "Sizden biri mescide gelince oturmadan önce iki rekat namaz kılsın" (Ebû Davûd, Salat, 19) buyurmuştur.
Bir mescide ziyaret, ders okuma veya okutma gibi bir maksatla giren Müslüman tahiyyetü'l-mescid namazını kılar. Bir günde bir kaç defa girilirse, bir defasında kılınması kafidir. Dilerse ilk girişinde, dilerse son girişinde kılar. Her girişinde kılması gerekmez.
Bir mescide her hangi bir namazı kılmak veya farzı eda ve imama uymak niyetiyle girmek de tahiyyetü'l-mescid yerine kaim olur. Buna göre bir mescide girince oturmadan önce kılınan her hangi bir namaz tahiyyetü'l-mescid yerine geçer.
Kerahet vaktinde tahiyyetü'l-mescid namazı kılınmaz. Bir mescide girip de meşguliyetinden veya kerahet vakti olması yahut abdestsiz olması gibi sebeplerden dolayı tahiyyetü'l-mescid namazını kılamayan kimse, "Sübbanellâhi ve'l-hamdü li'l-lâhi ve lâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber" der.