Muridan
Faydasız Söz ve Lüzumsuz İşlerden Yüz Çeviriniz

Faydasız Söz ve Lüzumsuz İşlerden Yüz Çeviriniz

Kıymetli mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Efendi Hazretlerinin 01.04.2016 tarihli Cuma Hutbesini istifadelerinize sunuyoruz, buyurun efendim.

 

قَالَ اللهُ تَعَالَى ﷻ فِي مُحْكَمِ كِتَابِهِ الْكَرِيمِ اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ:  قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ اَلَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ. صَدَقَ اللهُ الْعَظيمُ

وَقَالَ النَّبِيُّ ﷺ: مِنْ حُسْنِ إِسْلامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ.صَدَقَ رَسُولُ اللهِ وَنَطَقَ حَبيبُ اللهِ في مَا قَالَ اَوْ كَمَا قَالَ

 

Aziz mü’minler!

Okuduğum âyet-i kerîmede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor. “Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında huşu içindedirler. Onlar ki boş ve faydasız şeylerden uzak dururlar. Onlar ki zekâtı verirler ve onlar ki iffetlerini korurlar.”(1) ve okuduğum Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Lüzumsuz söz ve işleri terk etmesi kişinin iyi Müslüman oluşundandır.”(2) buyurmuşlardır.

Kardeşlerim!

Yüce dinimiz İslâm’ın en temel gayelerinden birisi insanın hayatını anlamlı kılmaktır. Onun boş, anlamsız ve beyhude her türlü söz ve davranıştan uzak bir hayat yaşamasını sağlamaktır. Bu nedenledir ki Kerim Kitabımız Kur’ân’da kurtuluşa eren mü’minlerden şu şekilde söz edilmektedir: “Onlar anlamsız bir söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size olsun. Selam olsun size. Cahillik edenlerle işimiz yok.”(3) derler. “Onlar yalana şahitlik etmezler. Faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman vakar ve hoşgörü ile giderler.”(4)

Kardeşlerim!

İslâm’ın özünden, yaradılış gayesinden uzaklaşıldığı içindir ki günümüzde zihin ve gönüller kötü düşüncelere, diller hesabı verilemeyecek lüzumsuz ve kötü sözlere esir olmuştur. Bedenler faydasız işlerle heba edildi. Saygısızlıklar, hayâsızlıkla tarumar edildi. Ömür sermayeleri hoyratça tüketildi.

Kıymetli kardeşlerim!

Oysa Rabbimiz bizi vahiyle, peygamberle terbiye etti. Akılla, idrak ile ve sayılamayacak nice nimetlerle donattı. Bize yolumuzu ve yönümüzü gösterdi. Varlığımızın ve yaradılışımızın gayesini öğretti. Merhamet, muhabbet ve adalet duygusu lütfetti. Yüce Rabbimiz bütün bunlara karşılık bizi sorumlu kıldı. Dilimizden dökülen her bir sözün, elimizden sâdır olan her bir işin mahkeme-i kübra’da bize sorulacağını Kerim Kitabımız da bizlere defalarca hatırlattı.

Aziz mü’min kardeşlerim. Rasûlullâh aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz de boş ve gereksiz işleri terk edenleri kâmil Mü’min olarak nitelendirmiştir. “Allah’a ve âhiret gününe inanan kişi ya hayra konuşsun ya da sussun!”(5) buyurarak kelâmımızın anlamlı ve hikmetli olmasını istemiştir.

Mü’minler!

Bilelim ki Allah’ın gazabına neden olan kişinin bedenine ve çevresine zararı dokunan her iş ve söz haramdır, yasaktır. Dilinizden gelişi güzel kuralsızca dökülen sözler, kaba çirkin ifadeler, yalan, iftira, gıybet bunların her biri dinimizce yasaktır. İnsanların özel hallerini araştırmaya, insanlar arasında laf taşımaya, fitne ateşini körüklemeye yönelik her türlü kelam boş sözdür, günahtır. Bunların hepsinin hesabı yarın olacaktır. Tövbe edelim, kendimize gelelim. Her boş söz ise sadece dilin değil insanın afetidir, bilelim. Böylece sözler sahibinin şahsiyetini onur ve haysiyetini zedelediği gibi buna muhatap olan şahsın da hem hakkını ihlaldir hem de büyük bir vebaldir. Çünkü dilden dökülen her söz sorumluluk gerektirir. Her sözün bir ahlâkının olması gerekir. Ahlâki olmayan her söz israftır, günahtır, haramdır.

Mü’min kardeşlerim!

Boş ve gereksiz işler insanın zihnini meşgul, gönlünü mahkûm eder. Çok değerli olan vaktinizi öldürür, heba eder. Hâlbuki günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu, çoğu kez yokluğundan yakındığı nimet zamandır. Özellikle bugün kitle iletişim araçlarının çeşitlenip çoğalması, teknolojik imkânların yaygınlaşması ile zamanı verimli ve anlamlı kullanma problemi daha da hissedilir ve konuşulur olmuştur. Üzülerek belirtmek gerekir ki günümüzde nice ömürler ekran karşısında, anlamsızca tüketilmektedir. Nice hayatlar, nice umutlar sanal dünyada yalanlar, sahtelikler üzerine inşa edilmektedir. Oysa vahiyle, peygamberle terbiye edilen, akılla desteklenen insan başıboş yaratılmamıştır.

Mü’min kardeşlerim!

Öyleyse geliniz boş ve anlamsız her iş ve sözden sorumluluk ve muhasebe bilinci ile uzak duralım. Hutbemizi Peygamber aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz’in (s.a.s) anlam dolu şu duasıyla bitirelim. “Allah’ım! Sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve güzel bir ahlâk istiyorum. Günahlarımı bağışlamanı ve her türlü hayırdan bana lütfetmeni istiyorum. Bütün şerlerden de ya Rabbi sana sığınıyorum. Senden yine sana sığınıyorum.”(6)

 

Kaynakça:

1. Mü’minûn 23/1-5

2. Timizi, Zühd, 11; İbn-i Mâce, Fiten, 12.

3. Kasas 28/55.

4. Furkân 25/72.

5. Tirmizî, Kıyâmet, 51.

6. Nesâî, Sehiv, 61; Hâkim, Deavât, 1872.

Top