Muridan
Gavs-ı Azam Seyyid Abdulkadir Geylani (ks.)

O gün “Âşıklar Hâkimi” tecelli eder ve bu davayı karara bağlar. O gün hitabına mazhar olanlar için Mevlâ güzel sözlerle söze başlar. Mevlâ onla­ra And cennetlerine gitmelerini emreder. Fakat bir kısım canlar oraya gitmek istemeyecek, O’nun gayrısına nazar etmemeye ve O’ndan başkasına niyet bağlamamaya yemin edecekler. O’ndan başka hiçbir şeye rıza göstermeyecekler ve istekleri düşük seviyede olmayacak. Onlar hoş hayatın tadı için hiçbir yere ayrılmayacaklar, bilakis ondan tatların bulunduğu yerleri arayacaklardır. Rahat müdürü onlara kendi safâsı ile tertemiz olmuş, yumuşacık kadehlerden içirecek. Bu hal sarhoşları iyice sarınca, artık onlara gece ve gündüz zor gelecek. Onların O’nun parlak, hoş, cazip nurlarına olan arzu ve iştiyakları daha da artacak.

Hakkın için yemin ederim ki: Cemâlini göremeyen bir göz ancak şakî olabilir. Güzelliğinle uşşâkın hepsini öldürdün. Sana olan düşkünlük aşkına, raiyyetine yumuşak ol! Sana olan şevk ile eriyen kalplerde geriye başka bir şey kalmadı. İhtiyacım giderilse bile kastıma nâil olamam. Sana düşkünlük benim için sanki bir vasiyettir. Karşılaşma ânında zelil olacak da değilim. Yâ ilâhi! Lütf u ihsânın hataları silip süpürürken, hiç reddedilmek düşünülebilir mi?

Top