Muridan
Hz. Peygamber ve Estetik

Hz. Peygamber ve Estetik

Allah Rasûlü (s.a.s), estetik konusunda pek ince bir zevk ve anlayışa sahipti. Müslim’in Sahih’inden öğrendiğimize göre Rasûlullâh (s.a.s):

  "Allah güzeldir ve güzelliği sever”(1) ve yine:

  “Allah her konuda ihsanı (incelik gösterilmesini) emretmiştir. (Düşmanınızı bile) öldürürken bunu ince ve zarif bir biçimde yapınız”(2) buyurmuştur.

  Kur’an-ı Kerim, belli bir dengeyi gözetenler için güzel bir hayatı yasaklamaz.

  “De ki: Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşi bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz.”(3)

  “Ey Âdem Oğulları! Gerçekten de biz sizin üzerinize, çıplaklığınızı örtüp kapatması için giysiler ve (süslenmeniz) için kuş tüyü indirdik... Ey Âdem Oğulları! Her namaza kalktığınızda güzel elbiselerinizi giyinin.”(4)

  Rasûlullâh (s.a.s)’ın görüşü de açık ve nettir:

  “Allah, verdiği nimetlerin izini kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.”(5)

  Rasûlullâh’ın hayatıyla ilgili şu iki küçük olay, bize onun bu konuda nasıl bir yol izlediğini açıkça gösterecektir:

  Bir gün, bir cenazenin defin törenine katılmıştı. Mezarın içinde küçük bir kazım hatası göze çarpıyordu. Derhal düzeltilmesini emretti. Cemaatten biri kendisine:

  “Bunun ölüye bir zararı dokunur mu?” diye sorunca, Efendimiz (a.s) şöyle buyurdu:

  “Aslında bu tür şeyler ölüye ne bir zarar verir, ne de fayda; ancak bu (düzeltme), yaşayanların gözlerini rahatsız etmemek içindir” (bir diğer kaynakta ise “bu, yaşayanların gözüne hoş görünmesi içindir”).(6)

  Bir başka gün, saçı sakalı birbirine karışmış, korkunç görünüşlü bir kimse onu mescitte ziyarete gelmişti. Rasûlullâh ona, dışarı çıkıp üstünü başını düzeltmesini işaret etmiş, o kişi de derhal bu isteği yerine getirmişti. Döndüğünde, Efendimiz (a.s) şu açıklamada bulundu:

  “Öyle şeytan gibi karmakarışık saçlarla gelmektense böylesi sizin için daha güzel değil mi?”(7)

  İşte Rasûlullâh (s.a.s)’ın bunca emir ve talimatının temelinde bu sağlam estetik duygusu yatmaktadır. Örneğin, onun erkeklere ve kadınlara dış görünüşleri, saçlarının şekli ve giysileri konusunda birbirlerine benzememelerini emretmesi(8) hep bu duygudan ileri gelmektedir.

 

  (1) Müslim, I, 147; İbn Hanbel, IV, 133, 151.
  (2) Müslim, 34, 57; Ebû Dâvûd, 16, 11.
  (3) A’raf, 7/32.
  (4) A’raf, 7/26, 31.
  (5) Tirmizî, 41, 54; Ebû Dâvûd, 31, 14.
  (6) İbn Sa’d, II, 91.
  (7) Mâlik, Muvatta’, 51.
  (8) Buhârî, 77, 61; Ebû Dâvûd, 40, 53.

Top