Muridan
İstirahat Âdâbı

İstirahat Âdâbı

Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir.

  Peygamberimiz aleyhisselam, döşeğinde uyumak istediği zaman, sağ yanının üzerine yatar, sağ elini sağ yanağının altına koyar(1), sonra da:

  “Allah’ım! Kendimi Sana teslim ettim. Yüzümü Sana çevirdim. İşimi Sana ısmarladım. Sırtımı Sana dayadım.

  Ben Senin azabından korkar, rahmetini umarım. Senin rahmetinden başka sığınılacak yoktur. Senin azabından başka korunulacak yoktur!

  Ancak Senin rahmetine sığınılır ve ancak Senin rahmetinle korunulur!

  Ben Senin indirmiş olduğun Kitabına ve göndermiş olduğun Peygamberine (herkesten önce) inan­mışımdır!(2)

  Ey Rabbim! Yanımı Senin isminle yere koydum!

  Eğer ruhumu tutar, alıkoyarsan, ona rahmetinle muamele et!

  Eğer onu salarsan, sâlih kullarını koruduğun gibi, onu da koru!(3)

  Allah’ım! Ben Senin isminle ölür, Senin isminle dirilirim!(4)

  Bize yediren, içiren, her ihtiyacımızı karşılayıp gideren, bizi barındıran, sığındıran Allah’a hamd olsun!

  Nice kişiler var ki, kendilerinin ne ihtiyaçlarını karşılayanları var, ne de barındıranları…(5)

  Allah’ım! Kullarını huzurunda topladığın günde azabından beni koru!” diyerek dua ederdi.(6)

  Yatağa girdiği zaman:

  “Göklerin ve yerin Rabbi, her şeyin Rabbi olan, tohumu ve çekirdeği çatlatıp çimlendiren, Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’ân’ı indiren Allah’ım!

  Ben her kötülük sahibinin kötülüğünden Sana sığınırım! Çünkü onu perçeminden tutan Sensin!

  Allah’ım! Evvel Sensin! Senden önce olan hiçbir şey yoktur!

  Âhir Sensin! Senden sonra olan hiçbir şey yoktur!” buyurur(7);

  Uykudan uyanıp kalkarken de:

  “Hamd olsun O Allah’a ki, bizi öldükten sonra diriltti!

  Kıyamet günü dönüşümüz de, O’na olacaktır!” derdi.(8)

  “Başka hiçbir ilah yok, ancak Sen varsın! Seni tesbih ve tenzih ederim! Allah’ım! Günahlarımı bağışlamanı ve rahmetini dilerim! Allah’ım! İlmimi arttır! Bana doğru yolu gösterdikten sonra kalbimi kay­dırma! Yüce katından bana bir rahmet de ihsan buyur! Çünkü bağışı en çok olan Sensin Sen!” diyerek dua ettiği de olurdu.(9)

  Peygamberimiz aleyhisselam, karnının üzerine (yüzükoyun) yatan bir adama rastlayınca:

  “İşte bu, Allah’ın hiç sevmediği bir yatıştır!” buyurdu.(10)

  Peygamberimiz aleyhisselam in hiçbir zaman ayaklarını meclisinde bulunanların önüne doğru uzat­tığı görülmemiştir.(11)

 


  (1) Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 387; Buhârî, VII, 147, 150; Edebü'l-müfred, s.313; Ebu Dâvud,  IV, 311, Ibn Mâce, II, 1276.
  (2)  Buhâri, VII, 147-148, Edebü'l-müfred, s.312; Tirmizî, V, 469.
  (3)  Müsned, II,  246.
  (4) Müsned, IV, 302, V, 397; Buhârî, VII, 147; Müslim, IV, 2083; Ebû Dâvud, IV, 311.
  (5)  Buhârî, Edeb, s.311; Müslim, IV, 2085; Ebû Dâvud, IV, 312; Tirmizî, V, 470.
  (6) Müsned, IV, 300; Buhârî, Edeb, s.313; Tirmizî, V, 471; İbn Mâce, II, 1276.
  (7) Müsned, IV, 302, Buhârî, VII, 150, 311; Müslim, IV, 2083.
  (8) Ebû Dâvud, IV, 311; Tirmizî, V, 481; İbn Mâce, II, 1277.
  (9) Ebû Dâvud, IV, 314.
  (10) Müsned, II, 287; Tirmizî, V, 97.
  (11) Ebû Hanîfe, Müsned, s.36, İbn Sa'd, Tabakât, I, 378.

Top