Muridan
Peygamberimizin Arkasında Namaz Kıldığı Sahabiler

Peygamberimizin Arkasında Namaz Kıldığı Sahabiler

Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, bilindiği kadarıyla nadiren de olsa ashabından bazılarının arkasında namaza durmuştur. Tebük seferine giderken, Hicr'le Tebük arasında bir konaklama yerinde tan yeri ağardıktan sonra Allah’ın elçisi ihtiyacını gidermek için uzak bir yere gitmişti. Cemaat güneşin doğmasından endişe ederek Abdurrahman b. Avf (r.a)'ı öne geçirdiler.

Hz. Peygamber abdest alıp dönünce Abdurrahman rukû'da idi. Cemaat, Resulullah'ın geldiğini anlayınca neredeyse namazı bozacaklardı. Abdurrahman da imamlıktan çekilmek istedi. Fakat Resulullah (asm)'ın işareti ile namaza devam etti. Allah elçisi bir rekâtı imamla, bir rekâtı da selãmdan sonra ayağa kalkarak tek başına kıldı. Namaz bitince de; "Güzel yaptınız" buyurdu (Müsned, 4/247; İbn Sa'd Tabakât, 3/129; Vâkıdî, Megâzî, 3/1011)

 Abdurahman b. Avf, Hz. Ebû Bekir’in gayretleriyle Müslüman olmuş ve ilklerdendir. 8. müslümandır. Uhud’da yirmiden fazla ok ve mızrak yarası almış ve bu sebeple topal kalmıştır.

Hz. Peygamberin katıldığı bütün savaşlara katılmıştır. Peygamberimiz, Dümet-ül Cendel mevkiini fethetmek üzere hazırlanan orduya komutan tayin etmiş ve onun başına kendi elleriyle sarık bağlamıştır.

Peygamberimiz zamanında 40 bin dinar (malının yarısını) ve 500 atı 700 develik ticaret kervanını üstündekilerle birlikte   infak etmiştir.

Ömrü boyunca çok sayıda köle azad etmiş. Ümmü Seleme annemize: “Malımın çokluğu helakıma sebep olur mu? Bundan çok endişe ediyorum.” buyurmuştur.

75 yaşında vefat etmiş. Cenaze namazını Hz. Osman kıldırmıştır. Hayatta iken cennetle müjdelenen 10 kişiden biridir. (Tirmizî, Menâkıb, 25; Müsned, 1/193)

Peygamber Efendimizin ashabından arkasında namaz kıldığı diğer sahabi, Ebu Bekir Sıddık (ra)’tır.

Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, hastalığı nedeniyle ancak ezan okununca Mescid-i Şerife çıkar ve cemaate namaz kıldırırdı.

Vefatına üç gün kala hastalığı birden ağırlaştı. Bu sebeple artık Mescidi Şerife de çıkamaz oldu. O zaman, "Ebû Bekir`e söyleyiniz, mü`minlere namaz kıldırsın" (İbn Sad, Tabakât, 2/217) diye emir vererek imamlığı Hz. Ebû Bekir`e bıraktı. Peygamber Efendimiz hayattayken, Hz. Ebû Bekir on yedi vakit namaz kıldırtmıştır.

Peygamberimiz, Pazartesi günü sabah namazında Hz. Ayşe'nin kapısının perdesini açıp Mesciddeki cemaate baktı. Cemaat, Hz. Ebu Bekir'in arkasında saf olmuşlardı. Müslümanların saflarını görünce, gülümsedi. Hz. Ebu Bekir, Peygamberimizin cemaate namaz kıldırmak istediğini sanarak, ökçesinin üzerinde geriledi. Cemaat de, sevinmelerinden dolayı, az kalsın namazdan çıkacaklardı.

Peygamberimiz, "Olduğunuz yerde durunuz! Namazınızı tamamlayınız!" diye eliyle işaret buyurdu. Kendileri de Hz. Ebû Bekir`e uyarak namazını edâ etti. (Müsned, 3/110, 196; Sîre, 4/302; M. Asım Köksal, İslam Tarihi, 8/266-268)

Top