Bir Ramazan ayına daha bizleri kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun… Recep ayı girdiği zaman Peygamber (s.a.s) Efendimiz şöyle dua ederlerdi: “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bizim hakkımızda hayırlı ve mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Taberani)
Rabbimiz bu ayı bizlere, oruçlarla, teravihlerle, dualarla ve mukabelelerle maneviyatımızı güçlendirmeye muvaffak eylesin. Yine bu mübarek ay kendimizi hesaba çekmemiz, kalplerimizi ve fikirlerimizi kötülüklerden kurtarmaya çalışacağımız mübarek günler olmalıdır.
Ramazan ayı, hayır ve bereket ayıdır. Dua ve niyaz ayıdır. Şükür ayıdır. Günahlardan temizlenme, cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Peygamberimiz (sav) bu aydan söz ederken: “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur” (Et. Terğib ve’t Terhib. c.2, s.95) buyurmuştur.
Ramazan, içinde kadir gecesini bulunduran ve oruç gibi kıymetli bir ibadetin farz olarak yerine getirildiği bir aydır. Cenab-ı Allah’ın (c.c) Kur’an-ı Kerimde, Ramazan ayı hakkında buyurduğu bazı ayeti kerimeleri şunlardır:
“Ey İman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Umulur ki sakınıp korunursunuz.” (Bakara, 183)
“Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, Hak ile batılı ayıran Kur’an-ı Kerim, o ayda indirilmiştir. Sizden her kim bu ayı idrak ederse oruç tutsun.” (Bakara, 185)
Sevgili Peygamberimiz de (s.a.s) Ramazan ayının fazileti hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Eğer ümmetim Ramazan ayında tecelli eden fazilet ve mükâfatları gerçekten bilmiş olsalardı, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi” (İbn Hüzeyme, Sahih’inde Beyhaki ve Ebu Şeyh)
“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar.” (Müslim, Selatü’l- Müsafirin,175. Buhari, İman, 28.)
“Size Ramazan ayı geldi, o mübarek bir aydır. O ayda oruç tutmayı Allah size farz kıldı. O ayda cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanların azgınları zincire vurulur. O ayda Allah’ın bir gecesi vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. O gecenin hayrından mahrum kalan Allah’ın rahmetinden mahrum kalır” (Nesai, Beyhaki, Ebu Kilabe.)
“Ramazan ayının ilk gecesi olduğu zaman şeytanlar ile cinlerin azgınları zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır, onlardan hiçbiri açılmaz. Cennet açılır ve onlardan hiç biri kapanmaz. Bir münadi şöyle seslenir: Ey hayırlı işler yapmak isteyen kimse! Bu isteğini yerine getir, hayırlı işler yap. Ey kötü işler yapmak isteyen insan! Bu istediğinden vazgeç. Allah Ramazan ayında birçok insanı cehennemden azat eder. Bu durum Ramazanın her gecesinde devam eder. Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur.” (Tirmizi, Savm. 1, bak. Buhari,Savm,5.)
Ubade b. Samit (r.a), Ramazan ayının yaklaştığı bir günde Resulullah (s.a.s) Efendimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir.
“Ramazan ayı size bereketiyle geldi. Allah o ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, o ayda duaları kabul eder. Allah Teâlâ sizin Ramazan ayındaki ibadet ve hayır konusunda birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâlâ’ya kulluk yaparak kendinizi gösterin. Ramazan ayında Allah’ın rahmetinden kendisini mahrum eden kimse bedbaht kimsedir.” (Heysemi, M.Zevahid, III, 344.)
Peygamberimiz (s.a.s), Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğünü belirtip şöyle buyurmuşlardır:
“Allah size bu ayda Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini, Teravih namazını sünnet kıldım. Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve alacağı mükâfatı Allah’tan umarak orucunu tutar, namazlarını kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlardan kurtulur” (Nesai, Ebu Hureyre’den.)
Peygamberimiz bir gün minbere çıkıp üç kere “âmin, âmin, âmin” dedi. Sonra şöyle buyurdu: “Cebrail (as) bana gelip: “Kim Ramazana yetişirde oruç tutmayarak bu ayda bağışlanmazsa Allah onu ilahi rahmetinden uzaklaştırsın” dedi, Ben de “âmin” dedim.” (Hâkim. İbn Hibban, İbn Hüzeyme.)
“Ramazan ayına girdiği halde günahlarını affettirmeden bu ayı tamamlayan (bayrama çıkan) kişinin burnu yerde sürünsün.” (Tirmizi, Deavat, 100.)
Rabbimiz bu bizleri bu mübarek ayın kıymetini bilen, feyzinden ve bereketinden istifade edebilen kullarından eylesin. Amin…