Muridan
Allah İçin Sevmek

Allah İçin Sevmek

Muâz radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi: Allah Teâlâ; “Benim rızâm uğrunda birbirlerini sevenler için peygamberlerin ve şehidlerin bile imreneceği nurdan minberler vardır” buyurmuştur. Tirmizî, Zühd 53

Sevgi, yaratılıştan sahip olduğumuz bir duygudur. Sevgilerin en yücesi Allah sevgisidir. Diğer sevgiler ise Allah’ı sevmenin, 0’na boyun eğmenin bir gereğidir. Sevileni Allah için sevmek, sevilenden hiçbir karşılık beklememektir. Allah için sevmek ise Allah’ı sevmektir. Allah Rasûlü (s.a.v) imanın zevkine varabilmenin önemli şartlarından biri olarak, sevdiği kimseyi Allah için sevmek(1) olduğunu bize haber vermiştir. Yine Ebu Hureyre'den (r.anh) gelen bir rivayette Allah Rasûlü (s.av): “Kıyamet gününde Allah: Benim rızâm için birbirlerini sevenler nerede? Hiçbir gölgenin bulunmadığı böylesi bir günde onları kendi gölgemde gölgelendireceğim,” şeklinde buyurmuştur. Kardeşlerim! Bu ne büyük bir müjde öyle değil mi?  

Peygamber Efendimiz (s.a.v) sevgi ile ilgili olarak bize şu örneği anlatıyor:

Vaktiyle adamın biri, bir başka köydeki din kardeşini ziyaret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, onu gözetlemek ve kendisiyle konuşmak için bir meleği görevlendirdi.

Melek, adamın geçeceği yol üzerinde onu beklemeye başladı. Yanına gelince;

“–Nereye gidiyorsun kardeş?” diye sordu:

“–Şu ilerideki köyde bir din kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum.”

“–O, senin akraban mı?”

“–Hayır!”

“–Ondan elde etmek istediğin bir menfaatin mi var?”

“–Hayır. Ben onu sırf Allah rızâsı için seviyorum, ziyaretine de bu sebeple gidiyorum.”

O zaman melek, şunları söyledi:

“–Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öyle seviyor.

Ben bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim.(2)

Bir gün Allah Rasûlü (s.a.v) ashabıyla birlikteyken şöyle buyuruyor: ”Allah’ın kulları arasında öyle bir grup var ki onlar ne peygamberdir ne de şehit. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de şehitler de onlara gıpta ederler.” Bunun üzerine orada bulunanlar:

- Ey Allah’ın Rasûlü! Onlar kim? Bize haber ver, dediler. Allah Rasûlü:

- Onlar aralarında ne kan bağı ne de birbirlerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde Allah’ın ruhu Kur’an adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nûrdur. Onlar bir nûr üzeredirler. Halk korkarken onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken onlar üzülmezler, dedikten sonra şu ayeti okudu: “اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ” “Haberiniz olsun.Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır ne de onlar mahzun olurlar.”(3)

Kıymetli kardeşlerim! Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere sevgi hiçbir dünyevi maksat için değil, sadece Allah rızâsı için gösterilmelidir. Sözlerimi Efendimizin şu duasıyla sonlandırmak istiyorum.“Allah’ım, Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Sen’in sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım, Sen’in sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha ileri kıl.”(4) Âmin.

 

 

 

 


1 Buhari, İman, 9.

2 Müslim, Birr,38.

3 Ebû Davud Buyu 78, Yunus 62.

4 Tirmizi, Deavat, 73.

 

Top