Muridan
Rasûlullâh’ın  (s.a.s) Zühdü (2)

Rasûlullâh’ın (s.a.s) Zühdü (2)

"Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi yemesinden daha hayırlıdır."

  Nevfel b. Îyas el-Huzelî (r.a) şöyle söyledi:

  “Abdurrahman b. Avf’ın evine, içinde ekmek ve et bulunan bir ta­bak getirdik. Tabak Önüne konulunca Abdurrahman ağladı. Ben:

  - Niye ağlıyorsun? dedim. O da:

  - Rasûlullâh (s.a.s) ile ailesi, arpa ekmeğiyle doymadan öldüler. Bi­zim için hayırlı olan şeyden dolayı geciktirildiğimizi zannetmiyorum, diye cevap verdi.”

  Heffan b. Kahil’e, Hz. Aişe (r.anhâ) şunu anlattı:

  "Bize bir gece, Ebû Bekr’in evinden bir koyun budu hediye edildi. Vallahi, onu parçalamak için Rasûlullâh’la adeta yarışıyorduk.

  - Mü’minlerin annesi lambasız mı? dedim. O da:

  - Eğer lambamız olsaydı, onu (eti) yerdik. Muhammed’in (s.a.s) aile­sinin üzerinden ay gelir geçer de evde ne ekmek pişirilir ne de tencere kaynatılırdı."

  Enes b. Mâlik (r.a) şunu anlattı:

  "Bir arpa ekmeği ve kokusu değişmiş bir miktar iç yağıyla Rasûlullâh’ın (s.a.s) yanma gittim. O’nun ailesinin sabah akşam bir sa’dan başka yiyeceği olmadı. Hâlbuki onlar o sırada dokuz haneydiler.”(1)

  Ebû Hureyre (r.a) şöyle anlattı:

  "Oturarak namaz kılarken Rasulullah’ın (s.a.s) yanına girdim:

  - Ya Rasûlallâh! Neyin var? dedim.

  - Açlık, buyurdu. Bunun üzerine ağladım. Rasulullah (s.a.s):

  - Ebû Hureyre, ağlama! Çünkü dünyada sevabı beklenirse kıya­met gününde, açlığın şiddeti acıkana isabet etmez, buyurdu."(2)

  Enes b. Malik (r.a) şöyle dedi:

  "Hz. Fâtıma (r.anhâ), Efendimiz (s.a.s)’e bir ekmek parçası getirdi. Hz. Peygamber (s.a.s):

  - Fâtıma! Bu parça nedir?” dedi. Hz. Fâtıma:

  - Bir somun yaptım. Bu parçayı sana getirmeden içim rahat etmedi, diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullâh (s.a.s):

  -  Bu, üç günden beri babanın ağzına giren ilk yiyecektir, buyurdu."(3)

  İbn Abbas (r.a) şunu anlattı:

  "Rasulullah (s.a.s); zırhı, ailesine yedirmek için aldığı otuz sa’ arpa karşılığında bir yahudide rehin iken vefat etti."

  Hz. Aişe (r.anhâ) şunu söyledi:

  "Rasulullah (s.a.s), zırhı, yahudi Ebû Şahme’de rehindeyken vefat etti."

  Enes (r.a) şöyle anlattı:

  "Rasûlallâh (s.a.s), gelmem için bana haber gönderdi. Rasûlallâh (s.a.s) hizmetçisini, buğday satın almak üzere bir yahudiye göndermişti. Şöyle buyurdu:

  - Söyle ona, bize iki elbise versin. Bize bir şey gelince onu öde­yelim.

  Adam, halka satış yaparken benimle oyalanmağa başladı. Sonra bana dönüp:

  - Vallahi, Muhammed’in (s.a.s) ne ekini var, ne sağılır hayvanı. Bana nerden ödeyecek? dedi. Gelip Peygamber’e (s.a.s) bildirdim. Hz. Peygamber (s.a.s):

  -  Allah’ın düşmanı yalan söylemiş. Eğer bana verseydi, borcumu ona öderdim. Ben ona, onlardan daha hayırlıyım, buyurdu ve şunu ilave etti:

  - Kişinin yamalı elbise giymesi, onun için, emanet olan şeyi ye­mesinden daha hayırlıdır."(4)



  (1) Buharî, Sahih, 111/186; Ebu Nuaym, Hılyetu’l-Evliya, VI/280; ibn Hacer, Fethu’l-Bari, V/140, 141.
  (2) Hatib, Tarih, 111/15; İbn Asakir, Tarih, VI/329; el-Hindî, Kenzu’l-Umrnal, 16643, 16628.
  (3) İbn Sa’d, Tabakatü’l-Kübra, 1/114; Zebİdî, İthafu’s-Sadetil-Muttakîn, VII/391.
  (4) İmam Ahmed, Müsned, 111/244; İbn Hıbban, Sahih 1628; Tarihu’l-Hatib, 111/155; İbnu’l-Cevzî, Kitabu’l-Mevzuat, I/55, 56; Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, 403-406.

Top