Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemiz; zeki ve bilgili olmasının yanısıra, Efendimizin eşi olması hasebiyle de pek çok şeye vâkıf idi.
Urve b. Mes‘ûd (r.a), müminlerin annesi Hz. Âişe’ye (r.anhâ):
- Senin fıkıh bilgine hayret etmiyorum. Çünkü o, hem Rasûlullâh’ın hanımı, hem de Ebû Bekir’in kızıdır (bu normal bir şeydir) diyorum. Ben, senin şiir bilgine ve insanların eyyâmına ait (Arapların önemli gün ve savaşlarına ait) bilgine de şaşmıyorum. Çünkü o, (bu konuları çok iyi bilen) Ebû Bekir’in kızıdır, diyorum. Ancak, senin tıbba dair bilgine şaşıyorum! dedi.
Bunun üzerine Hz. Âişe (r.anhâ) şunları söyledi:
- Rasûlallâh (s.a.s), ömrünün sonuna doğru hastaydı. Her taraftan ona Arap heyetleri geliyordu. Onlar bazı şeyleri (tedavi yöntemleri) tarif edip anlatıyorlar, ben de onları ezberleyip tedaviye çalışıyordum, işte bu sebepten… (tıpla ilgili birçok şey biliyorum) (1)