Müslümanlar, Peygamberimiz aleyhisselamın kesilen saçından almak için hazırlanmışlardı.(1) Peygamberimiz aleyhisselam, eliyle sağ tarafına işaret ederek, berbere:
Berber, Peygamberimiz aleyhisselamın başının sağ tarafının saçını kesti.(3)
Peygamberimiz aleyhisselam, Ebû Talhatü’l-Ensârî’yi çağırdı.(4) Kesilen saçları ona verdi.(5)
Sonra, berbere sol tarafını uzatarak, “Tıraş et!” buyurdu.
Berber orayı da tıraş edince, Peygamberimiz aleyhisselam Ebû Talha’ya sol tarafının kesilen saçını da verip:
“Halk arasında bölüştür!” buyurdu.(6)
Peygamberimiz aleyhisselam başını tıraş ettirdiği zaman saçından ilk alan, Ebû Talha oldu.(7)
Sahabiler, Peygamberimiz aleyhisselamın kesilen saçını yere düşürmemek için çevresini sardılar.(8) Saçının bir tek telini bile ellerinin içinden başka bir yere düşürmediler.(9)
Peygamberimiz aleyhisselamın kesilen saçından zevcelerine de herkesin payı kadar düştü.
Peygamberimiz aleyhisselam, bıyık ve yanaklarından kesilenlerle, kesilen tırnaklarının yere gömülmesini emretti.(10)
Müslümanlardan bir kısmı tıraş oldular, bir kısımları da saçlarını kırptırdılar.(11)
Görülüyor ki, Peygamberimiz aleyhisselam yaptığı umrede ve haccda sakalını değil, saçını kestirmiştir.
Günümüzde camilerde “Sakal-ı Şerif” diye ziyaret edilen, Peygamberimiz aleyhisselamın sakalı değil, kesilmiş olan saçıdır.
(1) Vâkidî, Meğâzî, III, 1108.