Sûfîler Kur’ân’da nefse nisbet edilen vasıflardan hareketle insan nefsinin altı mertebesi oldugunu ileri sürmüs ve buna “nefs-i kâmile” adıyla bir mertebe daha ilave etmişlerdir. Bu mertebeler kısaca şöyledir:
1. Nefs-i Emmâre: Emir ve yasaklara aldırmayan, bedenî hazlara meyyal, lezzet ve şehvetleri emreden bedbaht nefis. “Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis daima kötülüğü emredicidir.”(Yûsuf, 12/53)âyetinde zikredilen “emmare” vasfı, bu mertebeyi ifade eder.
2. Nefs-i Levvâme: Allah’ın emirlerine bazen uyan, bazen uymayan, isledigi günahtan ötürü üzülen, kendini kınayan nefis. “Kendini daima kınayan (levvâme) nefse yemin ederim”(Kıyâme, 75/2) âyetiyle bu nefis mertebesi kast edilir.
3. Nefs-i mülhime: İlham ve kesfe mazhar olmaya baslayan, hayır ve serri idrak edebilme melekesine sahip olan, nefse ve nefsin isteklerine karsı direnen nefistir.
“Nefse ve onu biçimlendirene, ona bozgunculuğunu (fücûr) ve korunmasını (takva) ilham edene andolsun ki; nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu alçaktan da ziyan etmiştir.”(Şems, 97/7-10)
4. Nefs-i Mutmainne: Oldukça güzel huyları câmi iman nuruyla tamamen aydınlanmış, kötü sıfatlardan kurtulup yüce ahlâk ile bezenmis olan nefistir. Cenâb-ı Hak’ın yardımıyla itminana kavuşmuştur:
“Ey itminana eren nefis! Sen O’ndan, O’da senden râzı olarak Rabb’ine dön.”(Fecr, 89/27-28)âyeti bu mertebeye işaret eder.
5. Nefs-i Râdiye: Razı olmuş, hoşnut kalmışnefis. Kendi idaresinden vaz geçip Hakk’ın iradesine tabi olan, rıza makamına eren nefis. Bu makamda nefis yerilmiş, fenâ makamına ulaşılmıştır.
6. Nefs-i Mardiyye: Hoşnut olunan, kendisinden râzı olunan nefis. Bu makam sahibinden Cenâb-ı Hak râzı olmuştur. Çünkü bu vasfa kavuşan nefis, beşerî istekleri terk etmiş, kâmil ahlâka kavuşmuştur. Allah tarafından bazı gayb sırlarına vakıf olan nefis, bu makamdadır.
7. Nefs-i Kâmile: Olgun nefis anlamındadır. Tasavvufî olarak bütün olgunluk özelliklerini elde etmiş, irşad durumuna geçmişnefse, nefs-i kâmile denir.
Nefs-i kudsiyye, nefs-i safiyye ve nefs-i zekiye de denir.