Muridan
Mütevazi Bir Ömür

Mütevazi Bir Ömür

Rasûlullah (sav), hiç kimsenin kendisini arkadaşlarından farklı görmesini sevmezdi. Bir sefer esnâsında, ashâbından koyun kesip pişirmelerini istemişti.

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:
 “Rahmân’ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde vakar ve tevâzû ile yürürler, câhiller kendilerine (hoşa gitmeyecek) lâflarla sataştığı zaman, «Selâm!» derler (geçerler).” (Furkân, 63)

 Rasûlullah (sav) buyurdular:
 “Allâh Teâlâ bana; «O kadar mütevâzı olun ki, kimse kimseye böbürlenmesin; kimse kimseye zulmetmesin!» diye emretti.” (Müslim, Cennet, 64)
 

 Rasûlullah (sav), hiç kimsenin kendisini arkadaşlarından farklı görmesini sevmezdi. Bir sefer esnâsında, ashâbından koyun kesip pişirmelerini istemişti. Sahâbeden biri:
 “Yâ Rasûlallâh, onu ben keseyim.” dedi.
 Başka biri:
 “Yâ Rasûlallâh, yüzmesi de benim vazîfem olsun.” dedi.
 Bir başkası da:
 “Yâ Rasûlallâh, pişirmesi de bana âit olsun.” dedi.
 Fahr-i Kâinât Efendimiz de:
“O hâlde odun toplamak da bana âit olsun.” buyurdu.
 Sahâbîler:
 “Yâ Rasûlallâh! Biz onu da yaparız, Sizin yorulmanıza gerek yok.” dedilerse de Peygamber Efendimiz:
 “Sizin, benim işimi de yapabileceğinizi biliyorum. Fakat ben, size göre imtiyazlı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Çünkü Allâh Teâlâ, kulunun arkadaşları arasında imtiyazlı durumda olmasını sevmez.” buyurdu. (Kastallânî, el-Mevâhibü’l-Ledünniyye, Mısır, 1281,1,385)

Top