Bu yazımıza vesile olan Allah’ın Habibi ve kullarının sevgi merkezi olan aleyhissalâtü ve’s-selâm Efendimize, Üstadımızın tavsiyesi üzere, ilimler adedince salât ve selâm olsun. Zaman zaman hüzünlensek de, dünyadaki sıkıntılara maruz kalsak da, doğuda veya batıda ıstırap çeken mü’minlere üzülsek de, duamızı elden bırakmamız lazımdır.
Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.s): "Dua müminin silahıdır.” (Kütüb-i Sitte, V, 484) hadis-i şerifini hatırımızdan çıkarmamalıyız ve bu bağlamda kendimize, anne-babamıza, müminlere dua etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz üç aylar için de hepimizin bildiği, Peygamberimizin: “Allah’ım, Receb ve Şa’bân ayını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına kavuştur!” duasını da unutmayalım.
Rabbimize çok çok dua edelim.
Muhterem Abdullah Hocamızın da buyurduğu gibi, Allah Resulü ne dilemiş ve ne istemişse onu da bizlere nasip etmesini Cenab-ı Allah’tan dileyelim.
O’nun şefaatine ve Havz-ı Kevser’inden içmeyi nasip eylesin…
Kaside-i Bürde icâz sahibi Abdullah Efendiyle yaptığımız söyleşi ışığında dördüncü bölüm hakkında bilgilenelim.
“Dördüncü bölümde Nebiyy-i Muhterem Efendimiz’in (s.a.s) doğumu anlatılmakta. Bu bölüm 26 beyitten meydana gelmiştir. Bu beyitler özellikleriyle Süleyman Çelebî’nin “Mevlid Bahri”ne, ismi maruf “Mevlid-i Şerife” çok benzemektedir.
61. Beyit:
Ve bâte iyvânü kisrâ ve hüve münsadiun
Ke şemli eshâbi kisrâ ğayra mülteimi
Allah Resulü’nün doğduğu gün, Kisra’nın bir daha toplanmaz şekilde dost ve askerleri dağıldığı gibi Fars hükümdarı, Kisra da sarayı yıkılmış olduğu halde geceledi.
(Kasîde-i Bürde Şerhi Havas ve Esrârı, s.111)
Kisra’nın sarayının direkleri yıkılıp harap oldu. Nitekim Kisra ve arkadaşları da O’nun doğumuyla, levm (perişan) oldu.
62. Beyit:
Ve sâe sâvete en ğâdat buhayratühâ
Ve rudde vâridühâ bi’l-ğayzı
Sava gölünün batması ile suyunun kuruması Sava şehri halkını ümitsiz ve kederli bıraktı.
Göle gidenler susuz, öfkeli ve hiddetli bir şekilde ümitsiz olarak dönmüş oldular.
65. Beyit:
Ve’l-cinnü tehtifü ve’l-envârü sâtiatün
Ve’l-Hakkı yazheru min ma’nen ve min kelimi
Allah Resulü’nün doğduğu gece cin tayfaları görünmeden Efendimiz’in dünyaya teşrifini müjdeleyen sesler çıkarıyor.
Resulüllah’ın nurları âlemi aydınlatıyor ve O’nun peygamber olarak geliş hakikatı manen ve lafzan açığa çıkıyordu.
Kutlu doğumu vesile edinerek tekrar Ulu Nebi, âlemlere önder Habibi Zîşan Efendimize salât ve selamı dilden bırakmayalım ve O’nu vesile edinerek dua edelim.
İnşallah diğer bölümlerde siz gönlü geniş ve Allah’ın nazarına mazhar olmuş değerli mü’minlerden dua talebiyle Rabbimizin geniş Rahmetine emanet ediyoruz.
Bâkî ve kevserî selamlar...