Resûlullah (s.a.v) Minâ’da bulunan Hayf mevkiinde (Bugünkü Hayf mescidinin bulunduğu yerde) şu hitabede bulundu:
Allah benim sözümü işitip onu anlayarak ezberleyen, sonra duymayanlara bildiren kulun yüzünü ak etsin. Nice fıkıh (bilgi) yüklenenler vardır ki kendisi fakih değildir. Nice fıkıh yüklenenler de onu kendinden daha fakih olanlara ulaştırırlar. Üç haslet vardır ki mü’min kalbi o hususlarda hıyânet etmez: Amelde Allah için ihlaslı olmak, Müslüman devlet başkanına itâat etmek ve cemaat ile beraber olmak. Cemaatin duası onun arkasındadır. Kimin derdi âhiret ise Allah onun işlerini yoluna koyar, kalbinde zenginlik yaratır ve dünya boyun eğerek ona gelir. Kimin de derdi dünya ise Allah onun işlerini dağıtır, fakirliğini gözünün önünde kılar ve dünya ancak takdir edildiği kadar ona gelir.
’câzü’l-Kur’ân, a.112; İbn Mâce, Mukaddime, 18.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) namaz kıldığı Hayf Camii
Not: Mina’nın kuzeyindeki dağın eteğinde Cemre-i suğra’ya (küçük şeytan) yakın bir yerde büyük bir cami bulunmaktadır. Allah Resûlü (s.a.v), bu camiin bulunduğu yerde kalmış, namaz kılmış ve hutbe okumuştur. İlk önce etrafı çevrilerek bir sahra mescidi hâlinde düzenlenen bu cami de tarih boyunca pek çok defalar yeniden yapılmış ve genişletilmiştir.
Bizi sosyal medyada paylaşın: