Muridan
Beni Adem'in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Naatler - Kab b. Zuheyr (ra)

Beni Adem'in Efendisine, Şiirlerin Efendisi olan Naatler - Kab b. Zuheyr (ra)

Rabbimizin “Selâm” ismiyle tahiyyatlarımı sunuyorum. Önceki yazımıza değerli Üstadımız Abdullah Efendinin Kaside-i Bürde derslerinden örneklerle giriş yapmıştık.

Dilerseniz yazımıza kâinatın hası Peygamberimiz Efendimizin ilk âşıklarından olan sahabi efendilerimizin kasideleriyle devam edelim.
 
Burada Hassan b. Sabit, Ka‘b b. Zuheyr ve Mûte şehidi Abdullah b. Revâha öne çıkıyor.
 
Bazı –sözde- ilim sahibi kimselerin “Peygamber sevgisi de neymiş!” gibi tavırlarına Peygamber Efendimizi (s.a.s) bizatihi gören ve O’nu methedici kasideler söyleyen sahabilerden en güzel bir cevaptır Kaside-i Bürde ve diğer kasideler…
 
O güzel kasidelerin de üstünde Hakk Teâlâ’nın kelamıdır O yüce Peygamberini öven ve destekleyen.
 
“Ey Peygamber! Sana tâbi olan müminlerle beraber Allah sana yeter!”[Enfâl, 64]
 
Bu minval üzere, Rasûlullâh’a âşık olan ashabın bazılarının dilinden şiirler dökülmüştür. Bizler de bu şiirler ve söyleyenler hakkında bilgi verip okumanıza ve feyizlenmenize vesile oluruz inşallah.
 
‘Kasîdetü’l-Bürde’ismiyle maruf kaside, Kâ’b b. Züheyr (v.645) tarafından Peygamber Efendimiz’e yazılmış medhiyedir.
 
Kâ’b ve Büceyr kardeşler, meşhur câhiliyye şairlerinden olan Züheyr b. Ebî Sülmâ’nın oğullarıdır. Zühery, gördüğü bir rüya ile ahir zaman nebîsinin gelmesinin yakın olduğunu ve O’na tâbi olmaları gerektiğini kendilerine tavsiye etmiştir. Amma velâkin Büceyr ile yola çıkan Kâ’b, Medine’ye yakın bir yerde vazgeçer ve kardeşinin varıp iman etmesini ve Peygamberimizi hicveder. Bunun üzerine bir kaç kişiyle beraber Kâ’b b. Züheyr’in de kanının helal olduğu söylenince Kâ’b kaçar. Bir zaman sonra kardeşi Büceyr, Rasûlullâh’ın affedici olduğunu, eğer eman dileyip müslüman olursa bağışlanacağını kendisine mektupla bildirir. Bunun üzerine Kâ’b Medine’yi Münevvere’ye gelip Peygamberimizin (s.a.s) huzuruna çıkar ve şu soruyu yöneltir:
 
“Eğer ki Kâ’b gelir de tövbe edip müslüman olursa onu bağışlar mısınız?”
 
Rasûlullâh’tan olumlu yanıt alınca yüzündeki perdeyi açar ve müslüman olur. Akabinde ‘Bânet Su’âd’ ile başlayan şiirini okur. Rasûlullâh dikkatlice dinler ve çok beğenir. Hoşnutluğunun belirtisi olarak kendisine üzerinde hırkasını ona giydirir, bu sebeple şiirin ismi Kasîdetü’l-Bürde ile anılır. Bu Hırka-yı Şerif halen Topkapı sarayında ziyaret edilir, bu vesileyle mahbuplarına duyurulur.
 
Şair sahabi Kasîde’nin girişinde mana itibariyle Sü’âd adında bir ceylandan, onu tasvir ederek ve onun ayrılığından bahsederek başlar. Yine burada Sü’âd’ı söz dinlemez, yalancı, vefasız bir dost olarak vasfeder (1-14). Sonra ulaşmak için kullandığı deveyi anlatır (15-35). Son bölümünü de özür beyanıyla, Rasûlullâh’la muhacirlerin medihleriyle hıtama erdirir. Kâ’b, Rasûlullâh’ın kendisini affetmesi hususunda hiçbir dostunun yardımcı olmadığını ve o yüce Peygamber hakkında kendisine yalan söylendiğini belirterek, Rasûlullâh’tan af beklediğini şiirinde belirtmiştir. [Kenan Demirayak, “Kasîdetü’l-Bürde, DİA, C.24, s.566-568]
 
Rasûlullâh’ı (s.a.s) medih bölümünde tasviri ne kadar da güzeldir.
 
Şu anda öyle bir makamda bulunuyorum ki, burada bir fil bulunsa ve benim görüp işittiğimi işitse,
 
Korkudan titrer, ancak Allah’ın izniyle Rasulullâh’ın onu lütuf ve ihsanına nâil kılması (onu kurtarır).
 
İşte bu makam –ki (önceden) bana ‘sen suçlusun ve hesaba çekileceksin’ denilmişti- ben huzurdayken bana göre en heybetli makamdır.
 
Bu arslan (Hz. Peygamber), ‘Asser denilen dağın eteğinde sıra sıra arslan yuvalarının yer aldığı ininde hüküm sürmektedir.
 
 
 
Aleyhissalâtü ve’s-selam Efendimiz’i methetmeye devam eder. Ta ki:
 
“Şüphe yok ki Peygamber (s.a.s) kendisiyle hidâyete erişilen, Allah’ın kılıçlarından, kınından çekilmiş keskin bir kılıçtır.”[Kenan Demirayak, Banet Su’âd Kasidesi Üzerine, s.147-148]
 
Dizelerini okuyunca burada Peygamber Efendimiz sırtındaki hırkasını çıkarıp Kâ’b b. Züheyr (r.a) giydirir.
 
 Tekrar affınıza sığınarak, hatalarımızın düzeltilmesi ve doğru yola iletilmemiz niyazında bulunarak dualarınızı bekliyorum.
 
Yine yüce Peygamberimiz, ümmetinin Mevlâsı Efendimize salât ve selâmımızı ilimler adedince iletiyoruz.
 
Kasîde-i Bürde müellifini Kâ’b b. Züheyr (r.a) şefaatlerini dileyerek ve dahi Hocamızın teveccühüne mazhar olmayı arzu ediyor, çalışmalarımızda muvaffakiyet diliyor ve tesirini halk etmesini Yüce Yaradan’dan istiyoruz.
 
Ya Rab, Kurbiyyet-i İnsan-ı Kâmil nasip eyle!
 
Ve âhiri da’vahüm ve eni’l-hamdü li’l-lâhi rabbi’l-âlemîn.
 
Bâkî ve kevserî selamlar...
 
***
Tufan ATMACA
 
http://zuhurdergisi.com

Top